Chlamydia trachomatis'in insan biyotipleri sığırlarda düşük etkeni olabilir mi? Yeni bir konak-patojen ilişkisini araştıran immünohistokimyasal çalışma
Zorunlu hücre içi bakteriyel patojenler olan klamidyalar, evrimsel gelişimleri sırasında tek hücreli ökaryotik canlılardan çok hücreli ökaryotik canlılara doğru yayılım göstermiştir. Bu grubun en önemli türü olan Chlamydia trachomatis, evrimsel gelişim sonucunda üç biyotipe ayrılmış ve bunlardan iki...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Mikrobiyoloji bülteni 2008, Vol.42 (4), p.599-605 |
---|---|
Hauptverfasser: | , , , , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Zorunlu hücre içi bakteriyel patojenler olan klamidyalar, evrimsel gelişimleri sırasında tek hücreli ökaryotik canlılardan çok hücreli ökaryotik canlılara doğru yayılım göstermiştir. Bu grubun en önemli türü olan Chlamydia trachomatis, evrimsel gelişim sonucunda üç biyotipe ayrılmış ve bunlardan iki tanesi (Trachoma ve LGV) sadece insanlar için patojen hale gelmiştir. Başlangıçta klamidyaların yüksek konak özgüllüğü gösterdiği düşünülmüş ve bu durum zaman içerisinde gelişen konak-parazit arasındaki uyumla açıklanmıştır. Ancak bazı araştırmalar, bu bakterilerin laboratuvar hayvanlarında, embriyonlu yumurtada ve in vitro hücre kültürlerinde de üreyebildiğini göstermiştir. Bu çalışmada, insanlar için özgün enfeksiyon etkeni olan C.trachomatis'in atık sığır fetuslarında olası enfeksiyon etkeni olarak araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya 90 adet atık sığır fetusu alınmış ve öncelikle düşük etkeni olabilecek diğer bakterilerin varlığı geleneksel mikrobiyolojik yöntemlerle araştırılmıştır. Bu yöntemlerle herhangi bir bakteriyel etkenin saptanmadığı 23 (%25.6) örnek klamidya varlığı yönünden incelenmiştir. Bu amaçla, doku örnekleri embriyonlu yumurta sarı kesesine ekilmiş ve ilk 24 saatten sonra ölen embriyonların sarı kese memb-ranından sürme preparatlar hazırlanarak Giemsa boyama ile inklüzyonlar yönünden değerlendirilmiştir. Bu 23 örnekte C.trachomatis'e özgül antijen ve glikojen inklüzyonlarının varlığı, parafine gömülen fetal doku kesitlerinin sırasıyla immünohistokimyasal ve lugol (iyot) boyama yöntemleri ile incelenmesiyle araştırılmıştır, immünohistokimyasal yöntem, C.trachomatis majör dış membran proteinlerine özgül işaretli antikorlar kullanılarak immünoperoksidaz boyama ile gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak, değerlendirilen 23 örneğin beş tanesinde (%21.7) her üç yöntemle de (Giemsa, immünoperoksidaz ve lugol boyama) C.trachomatis pozitifliği saptanmıştır. Çalışmamızın bulguları, C.trachomatis'in insandan başka yeni konak türlerine uyum kazanabileceğini düşündürmekle birlikte, konu ile ilgili daha ileri çalışmalara gerek duyulmaktadır. Bulgularımız ayrıca, C.trachomatis enfeksiyonlarının bulaşında olası yeni enfeksiyon kaynaklarının düşünülmesi gerektiğini de gündeme getirmektedir.
Chlamydiae, which are obligate intracellular bacterial pathogens, have been radiated from single-celled eukaryotes into multi-celled hosts during their evolution. Chlamydia trachomatis one of the important species in this group, is classified into three biovars as a result |
---|---|
ISSN: | 0374-9096 |