Türkiye'de hastane izolatı gram-negatif bakterilerde yeni beta-laktam antibiyotiklere direnç ve GSBL tipleri: Çok merkezli HİTİT sürveyansının sonuçları

Gram-negatif hastane izolatlarında geniş spektrumlu (B-laktamazlar (GSBL) ve çeşitli direnç mekanizmaları nedeniyle B-laktam antibiyotiklere karşı giderek artan direnç, bu antibiyotiklerin ampirik kullanımını sınırlamaktadır. Tedaviye yön vermek için çok merkezli sürveyans çalışmalarına gereksinim v...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Mikrobiyoloji bülteni 2008, Vol.42 (4), p.537-544
Hauptverfasser: ÜNAL, Nilgün, SÖYLETİR, Güler, ERAÇ, Bayri, GÜR, Deniz, ÖĞÜNÇ, Dilara, GÜLAY, Zeynep, AKTAŞ, Zerrin, AKAN, Özay Arıkan, ÇAKICI, Özlem, UYSAL, Sevil, GÜLTEKİN, Meral, KAYACAN, Çiğdem, Bal
Format: Artikel
Sprache:tur
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Gram-negatif hastane izolatlarında geniş spektrumlu (B-laktamazlar (GSBL) ve çeşitli direnç mekanizmaları nedeniyle B-laktam antibiyotiklere karşı giderek artan direnç, bu antibiyotiklerin ampirik kullanımını sınırlamaktadır. Tedaviye yön vermek için çok merkezli sürveyans çalışmalarına gereksinim vardır. Türkiye'de altı merkezin katılımı ile Haziran 2004-0cak 2005 tarihleri arasında yapılan çok merkezli bu çalışmada, 457 Escherichia coli, 390 Klebsiella pneumoniae, 194 Pseudomonas aeruginosa ve 155 Acineto-bacter baujvannii olmak üzere toplam 1196 gram-negatif hastane izolatının seftriakson, seftazidim, sefe-pim, imipenem, sefoperazon/sulbaktam ve piperasilin/tazobaktama karşı in vitro direnç durumunun ve ayrıca E.coli ve K.pneumoniae kan izolatlarında GSBL varlığının araştırılması amaçlanmıştır. Antibiyotiklerin minimum inhibisyon konsantrasyonu (MİK) değerleri ve GSBL üretimi E-test (AB Biodisk, Solna) yöntemiyle saptanmıştır. Direnç oranlarının belirlenmesinde CLSI direnç sınır değerleri kullanılmış; GSBL türleri PCR analizi ile belirlenmiştir. Çalışmada, E.coli suşlarının %26'sında, K.pneumoniae suşlarının ise %32'sinde GSBL pozitifliği saptanmış; bu oranlar kan izolatı olan E.coli ve K.pneumoniae suşlarında sırasıyla %31.7 ve %33.3 olarak izlenmiştir. Kan izolatlarında en sık tespit edilen enzimler, CTX-M (%71.4), TEM (%49.4) ve SHV (%46.7) türevleri olmuş; en sık saptanan CTX-M türünün CTX-M-15 (%69.4) olduğu, bunu CTX-M-3 (%28.6) ve CTX-M-1 (%2)'in izlediği görülmüştür. E.coli izolatlarında imipeneme direnç saptanmazken, K.pneumoniae1da imipenem direnci %1.3, P.aeruginosa'da %28.9, A.baumannii'de ise %52.2 olarak bulunmuştur. E.coli, K.pneumoniae, P.aeruginosa ve A.baumannii'de sefoperazon/sulbak-tama karşı direnç oranları sırasıyla %6, %17.7, %27.9 ve %4J .3 olarak belirlenmiş, piperasilin/tazobak-tam direnci ise sırasıyla %10.2, %22.3, %22.7 ve %78.7 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar, ülkemizin çeşitli merkezlerinde hastane izolatı gram-negatif bakterilerde GSBL oranlarının ve R-laktamlara direncin yüksek olduğunu, merkezler arasında direnç yönünden farklılıklar olduğunu ve ülkemizde CTX-M enzimlerinin hastane izolatlarında yaygın olduğunu göstermiştir. Increasing resistance due to extended-spectrum beta-lactamases (ESBLs) and multiple resistance mechanisms in gram-negative hospital isolates restrict the role of beta-lactam antibiotics in empirical treatment of serious infections. As the prevalence of ESBL producing strains and resistance rates to
ISSN:0374-9096