Proksimal humerus kırıklarında kilitli plak PHILOS ile internal tespit sonuçları

Amaç: Humerus proksimal ve diyafiz kırıkları, osteoporotik hastalarda sık görülen ve cerrahisi komplikasyonlarla seyreden sorunlu kırıklardır. Çalışmamızda AO/ ASIF grubu tarafından geliştirilen ve kilitli vidalarla sabit açılı stabilizasyon sağlayan yeni internal tespit sistemi PHILOS (Proximal Hum...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Acta orthopaedica et traumatologica turcica 2008, Vol.42 (2), p.97-105
Hauptverfasser: AKSU, Neslihan, KORKMAZ, Mehmet Fatih, IŞIKLAR, Zekeriya Uğur, GÖĞÜŞ, Abdullah, KARA, Ayhan Nedim, DEBRE, Mürsel
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Amaç: Humerus proksimal ve diyafiz kırıkları, osteoporotik hastalarda sık görülen ve cerrahisi komplikasyonlarla seyreden sorunlu kırıklardır. Çalışmamızda AO/ ASIF grubu tarafından geliştirilen ve kilitli vidalarla sabit açılı stabilizasyon sağlayan yeni internal tespit sistemi PHILOS (Proximal Humeral Internal Locking System) ile tedavi edilen hastaların sonuçları değerlendirildi. Çalışma planı: Çalışmaya, proksimal humerus kırığı nedeniyle PHILOS plak sistemiyle tedavi edilen 41 hasta alındı. Hastalar 65 yaş altı (grup A) ve 65 yaş veya üstü (grup B) olarak iki grupta değerlendirildi. Grup A'da 24 hasta (12 erkek, 12 kadın; ort. yaş 47, dağılım 24-64); grup B'de 17 hasta (4 erkek 13 kadın; ort. yaş 78, dağılım 67-90) vardı. Radyografik olarak tüm kırıklar AO/ASIF ölçütlerine göre sınıflandırıldı. Grup A ve B'de sırasıyla 10 hasta ve iki hastada deltopektoral girişim; 14 hasta ve 15 hastada deltoid split girişim uygulandı. Ortalama 15 ay (dağılım 6-28 ay) takip süresi sonunda her iki grubun fonksiyonel ve radyografik sonuçları değerlendirildi. Sonuçlar: Constant omuz skoru grup A'da ortalama 95.0 (dağılım 74-100), grup B'de 92.8 (dağılım 72-100) bulundu (p>0.05). Deltopektoral ve deltoid split girişim uygulanan olgularda altıncı aydan sonra Constant skoru ve fonksiyonel açıdan fark saptanmadı. Hiçbir hastada kaynamama veya implant yetersizliği gözlenmedi. Komplikasyonlar şunlardı: Vidanın eklem içine girmesi (n=1), tüberkülum majus fragmanında deplasman (n=1) ile birlikte plağın oblik yerleşimi (n=1), yetersiz redüksiyon (n=4) ve başın varus pozisyonunda tespiti (n=3). Hiçbir olguda avasküler nekroz görülmedi. Çıkarımlar: Kilitli vida plak sistemi, özellikle osteoporotik kırıkların tespitinde bugüne kadar kullanılan osteosentez yöntemlerinden, erken harekete izin vermesi ve implant yetersizliği olmaması nedeniyle üstündür. Objectives: Proximal and diaphyseal humeral fractures are common especially in the elderly, presenting as a challenging problem due to their high complication rates following surgical treatment. In this prospective study, we evaluated the results of patients treated with the PHILOS (Proximal Humeral Internal Locking System) locking plate, a new technique recently developed by the AO/ASIF. Methods: Forty-one patients who were treated with the PHILOS plate for proximal humeral fractures were evaluated in two age groups. Group A included 24 patients (12 males, 12 females; mean age 47 years; range 24 to 64 years) younger than 65 years,
ISSN:1017-995X