Tekrarlayan taş hastalığında biyokimyasal risk etkenlerinin değerlendirilmesi

Özellikle genç yaştaki hastalarda ciddi morbidite ve iş gücü kaybına neden olan bir üriner sistem taşının herhangi bir tıbbi tedavi almaması durumunda %50 oranında tekrarladığı bilinmektedir. Biz çalışmamızda, tekrarlayan veya iki taraflı üriner sistem taş hastalığı olanlar ile sağlam olguların biyo...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Türk üroloji dergisi 2007, Vol.33 (2), p.205-212
Hauptverfasser: ŞEN, Bülent, BAYKAL, Kadir, ATEŞ, Ferhat, ADAYENER, Cüneyt, AKYOL, İlker, İŞERİ, Cüneyt
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Özellikle genç yaştaki hastalarda ciddi morbidite ve iş gücü kaybına neden olan bir üriner sistem taşının herhangi bir tıbbi tedavi almaması durumunda %50 oranında tekrarladığı bilinmektedir. Biz çalışmamızda, tekrarlayan veya iki taraflı üriner sistem taş hastalığı olanlar ile sağlam olguların biyokimyasal profillerini değerlendirip, hangi hastalar için metabolik araştırma gereklidir sorusuna cevap bulabilmeyi amaçladık. Bu nedenle 76 erkek, 42 kadın toplam 118 taşlı hasta ile 53 sağlam olgu serum biyokimyası ve 24 saatlik idrardaki değerleri açısından karşılaştırıldı. Taş hastalığının, özellikle genç yaştaki erkeklerde daha sık görüldüğü, en sık görülen metabolik anormalliğin hipositratüri olduğu ve bu hastaların sağlam olgulara göre 24 saatlik idrarlarında daha yüksek oranda ürik asit, kalsiyum, oksalat, sodyum ve askorbik asit bulunduğu tespit edildi. Serum biyokimyaları karşılaştırıldığında, taş hastalarının açlık glisemisi, kolesterol ve trigliserid değerlerinin sağlam olgulara göre daha fazla olduğu görüldü. Sonuç olarak, taş hastalığına sahip, erkek olgulardan rutin biyokimyasal analizlerinde yüksek açlık serum glisemi, kolesterol, trigliserid ve kreatinin değerlerine sahip ve idrarlarında proteinürisi olanlar, hastalığın tekrarlaması açısından riskli olarak değerlendirilmeli ve 24 saatlik idrarda en sık görülen, basit ve ucuz olarak tespit edilebilen hipositratüri, hiperkalsiüri, hiperoksalüri ve hiperürikozüri açısından araştırılmalıdır. Ancak bu şekilde ayrıntılı, zaman alıcı ve pahalı araştırma ve tetkiklerin uygulanmasına gerek olmayabilecektir. Introduction: It is established that any urinary stone that receives no medical treatment, recurs in 50% of the patients and especially affects the young generation, causing a considerable morbidity and loss of working hours. We aimed to investigate the differences between biochemical profiles of the normal and stoneproducing populations, in order to determine the risk groups that require a metabolic evaluation and the extent of that evaluation. Materials and Methods: Our study groups consist of 118 patients, 76 males and 42 females, who were referred to our department between January 2000 to June 2003 for their recurrent and/or bilateral urinary stone disease and 53 others with no urinary stone disease history. Each subject was evaluated for serum biochemistry and stone composition and calcium, oxalate, citrate, uric acid, sodium, potassium, magnesium, ascorbic acid, protein levels, and pH values in 2
ISSN:1300-5804