Genç erişkinlerde mesanenin değişici epitel hücreli kanserinin özellikleri

Mesanenin değişici epitel hücreli kanseri (DEHK) özellikle sanayileşmiş ülkelerde insidansı hızla artan ve daha genç yaşlarda tanı konulan bir kanser olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzun süredir tartışılan konu genç hastaların yaşlılardan daha iyi hastalık seyrine sahip olup olmadığıdır. 1995-2006 yılları arasında kliniğimize başvurmuş ve mesanenin DEHK tanısı konmuş olan 40 yaş altı 26 hasta geriye dönük olarak incelendi. Hastaların demografik bilgileri, başlangıç transüretral rezeksiyon patolojileri, tümörün tekrarlama ve ilerleme bilgileri, intravezikal tedavi, radikal sistektomi bilgileri, ek tedaviler ve hastalık durumları kaydedildi. Bütün hastalara ultrasonografi (USG) ve sistoskopik muayene sonrasında transüretral rezeksiyon yapıldı. Hastalar ilk yıl üç ayda bir, sonraki yıl altı ayda bir ve takip eden diğer yıllar yılda bir kez sistoskopi ile takip edildi. Retrospektif serimizde makroskobik hematüri en sık yakınmaydı (n=23). Diğer ender yakınmalar disüri, pollaküri, pelvik ağrı ve yan ağrısı idi. Sigara içme oranı yayınlarda belirtildiği gibi yüksek idi (%73,1; n:19). Hastaların ortalama yaşı 27 (20-38) ve erkek (24)/kadın (2) oranı 12 olarak saptandı. Ortanca takip süresi 28,1 ay (6- 133 ay) idi. Bizim serimizde, 40 yaş altı genç hastaların %34,6'sında birden fazla odakta tümör saptandı. Bu oranın 30 yaş altı hastalar göz önüne alındığında %14,3 olduğu görüldü. Hastaların 3'ünde (%11,5) kas invazyonu saptandı. 20-30 yaş arasındaki tümörlerin %92,9'u Ta tümördü, invaziv tümörlerin (T2) hepsi ve T1 tümörlerin biri hariç diğerleri 30-40 yaş arasında saptandı. Yüzeyel tümörü olan 3 hastada (%11,5) tekrarlayan tümör saptandı. Takiplerde T2 tümörü olan 1 hasta metastatik hastalık nedeniyle öldü. Genç hastalarda görülen mesanenin DEHK ender karşılaşılan bir tümör olmakla birlikte genellikle yüzeyel, düşük dereceli olarak karşımıza çıkar ve tekrarlama ve ilerleme oranları daha düşüktür. Bu nedenle genç hastalarda mesanenin DEHK'unun daha iyi seyirli olduğu düşünülmektedir. Introduction: The incidence of transitional cell carcinoma of the bladder is increasing especially in all industrialized countries and an augmented number of young patients are encountered. It has long been a subject of debate whether younger patients have a better prognosis than their older counterparts. Materials and Methods: We retrospectively reviewed the charts of 26 consecutive patients 40 years and younger with bladder cancer treated at our institution from 1995 to 2006. Demograph