'Örgüt Bilimi' Üzerine

Bu makalede günümüzde disiplinler arası niteliğe sahip örgüt çalışmalarının özerk bir 'örgüt bilimine' dönüşmesinin gerekliliği savunulmaktadır. Bu dönüşümün önündeki engellerden en önemlisi olarak vurgulanan ve ilgili yazında bir süredir tartışmalara yol açan, alanın 'çok paradigmalı...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Amme idaresi dergisi 2006, Vol.39 (3), p.1-21
1. Verfasser: ÜSTÜNER,Yılmaz
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Bu makalede günümüzde disiplinler arası niteliğe sahip örgüt çalışmalarının özerk bir 'örgüt bilimine' dönüşmesinin gerekliliği savunulmaktadır. Bu dönüşümün önündeki engellerden en önemlisi olarak vurgulanan ve ilgili yazında bir süredir tartışmalara yol açan, alanın 'çok paradigmalılığı' sorunsalı incelenmekte ve bunun örgüt bilimin varlığı için engel oluşturmadığı savı desteklenmektedir. Bu bilimin varlığı ve yeniden üretimi ile ilgili olarak asıl bakılması gereken konunun bu alanın 'meşruluğunun ' sağlanabilmesi olduğu düşüncesinden yola çıkılarak bu meşruluğun; ilgi nesnesinin varlığı, alanın nesnesine atfedilen önem, evrensellik ve kullanıcıların gözünde bu meşruluğun sağlanması açılarından tartışması yapılmaktadır. İlk üç unsurla ilgili olarak örgüt bilimin meşruluk sorunu olmadığı savunulmakta, ancak, sonuncusunun henüz yeterince sağlanamadığı vurgulanmaktadır. This paper argues that there is a need for the establishment and reproduction of an autonomous social science of organizations. It explores the multi-paradigmatic state of the field, usually referred as 'paradigm wars' and claims that this situation does not constitute a significant problem in that respect. It also argues that maintaining a legitimacy for such a science in the eyes of the constituents is a more important task. Grounds for that is discussed through the legitimization of; the existence of subject matter, the importance attributed to the subject, universality of the field and the probable consumers of the products. Only the last factor is claimed to be not ripe yet, but this also does not show that there is no legitimacy for the establishment of this autonomous social science of organizations.
ISSN:1300-1795