Kronik böbrek yetmezlikli koroner arter lezyonlarının sıklığı, dağılımı ve risk faktörleri
Amaç: Kronik böbrek yetmezliği (KBY) nedeniyle tedavi sırasında koroner anjiyografi yapılan olgularda koroner arter hastalığı (KAH) sıklığı, lezyonların dağılımı ve risk faktörleri geriye dönük olarak araştırıldı. Çalışma planı: Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz uygulanmakta olan 112 hastay...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Türk Kardiyoloji Derneği arşivi 2005, Vol.33 (2), p.90-95 |
---|---|
Hauptverfasser: | , , , , , , , , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Amaç: Kronik böbrek yetmezliği (KBY) nedeniyle tedavi sırasında koroner anjiyografi yapılan olgularda koroner arter hastalığı (KAH) sıklığı, lezyonların dağılımı ve risk faktörleri geriye dönük olarak araştırıldı.
Çalışma planı: Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz uygulanmakta olan 112 hastaya (33 kadın, 79 erkek; ort. yaş 55.7) angina veya angina benzeri yakınmalar, iskemi bulguları veya böbrek nakli öncesi değerlendirme nedeniyle koroner anjiyografi yapıldı. Anjiyografik olarak anlamlı KAH, en az bir koroner arterde %50 veya üzerinde darlık görülmesi şeklinde tanımlandı.
Bulgular: Seksen hastada (%71.4) KAH saptandı; 32 hastada (%28.6) koroner arterler normal bulundu. Koroner arter hastalığı görülen grupta ortalama yaş (p=0.002), erkek cinsiyet ve angina varlığı (p=0.03); lipid parametrelerinden sadece trigliserid düzeyi (p=0.02); aterosklerotik risk faktörlerinden sadece diyabetes mellitus anlamlı farklılık gösterdi (p=0.04). Bir olguda (%1.3) izole sol ana koroner darlığı, 17'sinde (%21.3) tek damar, 20'sinde (%25) iki damar, 42'sinde (%52.5) üç damar lezyonu saptandı. Dört olguda (%5) sol ana koroner, 70 olguda (%87.5) sol ön inen arter, 56 olguda (%70) sirkumfleks arter, 57 olguda (%71.3) sağ koroner arter tutulumu görüldü. Sol ventrikül sistolik ve diyastolik işlev bozuklukları KAH grubunda daha fazla görülürken, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu iki grupta benzer bulundu (p>0.05). Çok değişkenli lojistik regresyon analizinde yaş (p=0.01) ve erkek cinsiyetin (p=0.02) en önemli KAH belirteçleri olduğu görüldü. Bulgular ışığında, 21 hastanın (%26.3) tıbbi izlemine; 15'inde (%18.8) perkütan koroner girişim, 44'ünde (%55) koroner arter bypas ameliyatı yapılmasına karar verildi.
Sonuç: Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda KAH sık görülmekte ve lezyonlar yaygın tutulum göstermektedir. Özellikle risk faktörlerinin varlığında tedavide geç kalınmamalıdır.
Objectives: We retrospectively investigated the prevalence of coronary artery disease (CAD), distribution of lesions, and associated risk factors in patients who underwent coronary angiography during treatment of chronic renal failure (CRF).
Study design: A total of 112 chronic hemodialysis patients (33 women, 79 men; mean age 55.7 years) were examined by coronary angiography for angina or angina-like symptoms, ischemic findings, or for further evaluation before renal transplantation. Angiographically, significant CAD was defined as the detection of narrowing (50% or more) in at least one cor |
---|---|
ISSN: | 1016-5169 |