Erişkin sinüs venozus tip atriyal septal defektlerde kardiyak insizyon ile ritm bozukluğunun ilişkisi

Amaç: Sinüs venozus tip atriyal septal defektler (SVASD) sekundum tip atriyal septal defektlerden yerleşimi ve diğer konjenital kalp hastalıkları ile birlikte daha sıkça görülmesi nedeniyle ayrıcalık gösterir. Cerrahi olarak sağ atriyotomi en sık kullanılan yol olmakla birlikte sinüs düğümü disfonks...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Anadolu kardiyoloji dergisi : AKD 2003-12, Vol.3 (4), p.309-312
Hauptverfasser: YILMAZ, Ahmet T, DEMİRKILIÇ, Ufuk, CİNGÖZ, Faruk, TATAR, Harun, BİNGÖL, Hakan
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Amaç: Sinüs venozus tip atriyal septal defektler (SVASD) sekundum tip atriyal septal defektlerden yerleşimi ve diğer konjenital kalp hastalıkları ile birlikte daha sıkça görülmesi nedeniyle ayrıcalık gösterir. Cerrahi olarak sağ atriyotomi en sık kullanılan yol olmakla birlikte sinüs düğümü disfonksiyonu veya diğer ritm düzensizlikleri gibi komplikasyonlar gözlenebilir. Sağ atriyotomi ve lateral kavatomi yolu ile kapatılan sinüs venozus tip atriyal septal defektli olgularda gözlenen postoperatif ritm düzensizliklerini tespit etmeyi amaçladık. Yöntem: Ocak 1992-Aralık 2001 tarihleri arasında GATA Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde toplam 384 hastaya ASD tamiri yapılmış olup bunlardan 27'sinde parsiyel pulmoner venöz dönüş anomalisinin (PPVDA) eşlik ettiği SVASD tespit edilmiştir. Yirmi yedi SVASD vakasının 14'ünde tamir sağ atriyotomi yoluyla (grup 1), 13'ünde ise lateral kavatomi yoluyla (grup 2) gerçekleştirilmiştir. Lateral kavatomi insizyonları perikardiyal yama ile kapatılmıştır. Bulgular: Grup 1'deki hastaların 5'inde, grup 2'deki hastaların 2'sinde preoperatif atriyal fibrilasyon ritmi mevcuttu. Hastaların tümünde PPVDA mevcuttu. Grup 1'deki 3 hastada, grup 2'deki 2 hastada SVASD'e ilave olarak persistan sol süperiyor vena cava tespit edildi (PSSVK). Grup 1'de 1 hasta postoperatif 1. günde ani gelişen sağ ventrikül yüklenmesine bağlı olarak kaybedildi. Grup 1'de 4 hastada, grup 2'de ise 1 hastada erken postoperatif dönemde sinüs düğümü disfonksiyonu tespit edildi. Grup 1'de 1 hasta reoperasyona alınarak sağ akciğer üst ve orta loblarına lobektomi uygulandı. Yirmi dört hastaya uzun dönem takibi yapılarak hastalar ortalama 14.2± 2.9 ay takip edildi. Hastalara üçer aylık dönemler halinde ambulatuvar Holter monitorizasyonu yapıldı. Erken postoperatif dönemde 4 hastada (grup 1 de 4 hasta) sinüs düğümü disfonksiyonu ve grup 1'de iki hastada, grup 2'de bir hastada atriyal fibrilasyon ritmi gözlendi (p=0.037). Sonuç: Erişkin hastalarda SVASD tamiri düşük mortalite ve morbidite ile seyreden bir hastalıktır. Cerrahi yöntem olarak sıklıkla sağ atriyum serbest duvarı yolu ile defektin perikardiyal yama ile tamiri uygulanmaktadır. Bu uygulama esnasında vena kavaların veya pulmoner venlerin daraltılması gözlenebilen bir komplikasyondur. Biz kliniğimizde SVASD bulunan hastalara pulmoner ve kaval venlerin daraltılması ve sinüs düğümü disfonksiyonunu daha az gözlenmesi nedeniyle atriyotomi yerine lateral kavatomi yapılarak defektin kapatılmasının daha faydalı olacağı
ISSN:1302-8723
1308-0032