Miyokard infarktüsü sonrası kalp hızı değişkenliğinin klinik ve ekokardiyografik bulgularla ilişkisinin değerlendirilmesi
Akut miyokard infarktüsü (AMİ) sonrası prognozu etkileyen faktörlerden biri kalp hızı değişkenliği (KHD)'dir. Bu çalışmada AMİ sonrası sol ventrikül (SV) sistolik fonksiyonları korunmuş ve bozulmuş olan iki hasta grubundaki KHD komponentlerindeki değişikliklerin ve KHD'nin klinik ve ekokar...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Türk Kardiyoloji Derneği arşivi 2001, Vol.29 (3), p.153-157 |
---|---|
Hauptverfasser: | , , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Akut miyokard infarktüsü (AMİ) sonrası prognozu etkileyen faktörlerden biri kalp hızı değişkenliği (KHD)'dir. Bu çalışmada AMİ sonrası sol ventrikül (SV) sistolik fonksiyonları korunmuş ve bozulmuş olan iki hasta grubundaki KHD komponentlerindeki değişikliklerin ve KHD'nin klinik ve ekokardiyografik parametrelerle ilişkisininin değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışmaya AMİ sonrası SV sistolik fonksiyonları korunmuş 20(18 E, 2 K yaş ortalaması 49.2±8.2) (Grup I) ve bozulmuş olup, kalp yetersizliği (KY) olan 20(18 E, 2 K, yaş ortalaması 51.5±7.7) hasta (Grup II) ile kontrol grubu olarak 20 sağlıklı birey (18 E, 2 K yaş ortalaması 50.5±7.9) alındı. Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında SV sistolik fonksiyonları korunmuş ve bozulmuş Mİ grubunda yüksek frekanslı güç (HFP), düşük frekanslı güç (LFP), çok düşük frekanslı güç (VLFP) ve toplam güç (TP)'ün daha düşük, sempatik aktivasyonu yansıtan LFP/HFP oranının ise daha yüksek olduğu gözlendi (p<0.05). Sol ventrikül sistolik fonksiyonları bozulmuş Mİ grubu, SV sistolik fonksiyonları korunmuş grup ile karşılaştırıldığında LFP/HFP'nin anlamlı derecede daha yüksek olduğu saptandı. Yine bu grupta HFP'nin diyastol sonu volümü ile negatif, atım volümü ile pozitif, ayrıca VLFP'nin kalp hızı ve NYHA evresi ile negatif bağıntılı olduğu saptandı. Sonuç olarak AMİ sonrası klinik ve prognoz göstergelerinden olan parasempatik aktivite sol ventrikül fonksiyonlarından bağımsız olarak azalmakta, sempatik aktivite artmakta ve KHD'i baskılanmaktadır. Sol ventrikül sistolik fonksiyonları bozulmuş olan hastalarda bu değişiklikler daha belirgindir. Ayrıca KHD komponentlerinden parasempatik aktiviteyi gösteren HFP'nin sol ventrikül sistolik fonksiyonları ile anlamlı derecede ilişkisi bulunmaktadır.
Hypertension is an independent risk factor for coronary artery disease (CAD) in both males and females. Platelet activation is seen in the progress of hypertension and CAD. In this study, the effect of controlled class I-II hypertension on in-vitro platelet aggregation was investigated in patients with stable angina pectoris (SAP). One-hundred and three patients were included in the study after confirmation of angina pectoris clinically and angiographically. Patients were divided into two groups: Group I consisted of 45 CAD patients (31 male, 14 female, mean age:57±10) with essential hypertension, and 58 normotensive CAD patients (53 male, 5 female, mean age:54±9) made up Group II. Platelet-rich plasma (PRP) samples were prepared from the p |
---|---|
ISSN: | 1016-5169 |