Orta Anadolu bölgesi illerinden hastanemize başvuran orofaringeal tularemi olgularının değerlendirilmesi
Francisella tularensis tarafından oluşturulan ve zoonotik bir enfeksiyon olan tularemi, son yıllarda daha ziyade kontamine su tüketimi ile ilişkilendirilen endemiler nedeniyle Türkiye'de de yeniden güncelleşen bir hastalık haline gelmiştir. Ülkemizden giderek artan oranlarda bildirilen tularemi...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Mikrobiyoloji bülteni 2011, Vol.45 (1), p.58-66 |
---|---|
Hauptverfasser: | , , , , , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Francisella tularensis tarafından oluşturulan ve zoonotik bir enfeksiyon olan tularemi, son yıllarda daha
ziyade kontamine su tüketimi ile ilişkilendirilen endemiler nedeniyle Türkiye'de de yeniden güncelleşen
bir hastalık haline gelmiştir. Ülkemizden giderek artan oranlarda bildirilen tularemi olgularının çoğu
orofaringeal formda ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, Ocak-Mart 2010 tarihleri arasında kliniğimize başvuran
ve orofaringeal tularemi tanısı konulan olguların klinik ve laboratuvar bulgularının irdelenmesi
amaçlanmıştır. Çalışmamızda, Çorum (n= 5), Ankara (n= 2) Kırşehir (n= 2) ve Yozgat (n= 1) illerinden,
hastanemiz 3. kulak burun boğaz kliniğine, ateş, boğaz ağrısı ve boyunda şişlik şikayetleri ile başvuran 10
hasta (yaş aralığı: 16-80 yıl, yaş ortalaması: 43.9 yıl; dokuzu erkek) değerlendirilmiştir. Olguların tümü dış
merkezlerde tonsillofarenjit tanısı alarak ampirik antibiyotik tedavisi uygulanan ancak iyileşmeyen hastalardır.
Hastalara endoskopik olarak anterior/posterior rinoskopik inceleme yapılmış; orofarinks, larinks ve
hipofarinks muayeneleri normal olarak bulunmuştur. Hastaların boyun muayenelerinde; dördünde sağ
submandibular, üçünde üst juguler ve birer olguda sol posterior servikal, sol submandibular ve sol jugulodigastrik
bölgede olmak üzere lokalize, 2-7 cm arasında değişen sert fikse kitleler saptanmıştır. Hastalar
"primeri bilinmeyen boyunda kitle" ön tanısıyla ileri tetkik ve tedavi amacıyla yatırılarak izlenmiştir.
Olguların ortalama beyaz küre değerleri 9730 (7500-15.100) hücre/μl; eritrosit sedimantasyon değerleri
68.7 (46-85) mm3/saat ve C-reaktif protein değerleri 4.3 (1.5-7.4) μg/dl olarak saptanmıştır. Hastalarda
serolojik olarak Salmonella, Brucella, Toxoplasma gondii, rubella, sitomegalovirus, herpes simpleks virus,
Epstein-Barr virus ve viral hepatitler yönünden akut enfeksiyon bulgularına rastlanmamıştır. Klinik
olarak tularemi düşünülen bu hastalara ait kan ve doku örnekleri, kültür, mikroaglütinasyon testi (MAT),
direkt floresan antikor (DFA) testi ve "in-house" polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile tanının doğrulanması
amacıyla Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezine gönderilmiştir. Hastaların hepsinde (10/10) F.tularensis
MAT titresi >=; 1:640 olmak üzere pozitif bulunmuş; yedi hastadan alınan lenf aspiratı örneğinin 3
(%42.9)'ünde DFA ile, 5 (%71.4)'inde ise PCR ile pozitiflik saptanmıştır. RD1 primerleri ile yapılan PCR
testinde etkenin F.tularensis alt tür holarctica olduğu belirlenmiştir. Olguların kan, |
---|---|
ISSN: | 0374-9096 |