Zonguldak'ta erişkin viseral leyşmaniyaz olgusu

Viseral leyşmaniyaz (Visceral leishmaniasis, VL), Leishmania protozoonunun neden olduğu, tüm dünyada ve Akdeniz bölgesindeki pek çok ülkede yaygın görülen kronik bir hastalıktır. Vektör olan tatarcık sineği (Phlebotomus) ile bulaşan enfeksiyonun inkübasyon süresi uzun olup başlangıcı sinsidir. Daha...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Mikrobiyoloji bülteni 2010, Vol.44 (4), p.671-677
Hauptverfasser: ÖZTOPRAK, Nefise, AYDEMİR, Hande, ÇELEBİ, Güven, PİŞKİN, Nihal, UĞUR, Aslıhan, Külekçi, ARASLI, Mehmet, GÖKMEN, Ayla, ÖZKAN, Ayşegül, Taylan, KESKİN, Ayşegül, Seremet
Format: Artikel
Sprache:tur
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Viseral leyşmaniyaz (Visceral leishmaniasis, VL), Leishmania protozoonunun neden olduğu, tüm dünyada ve Akdeniz bölgesindeki pek çok ülkede yaygın görülen kronik bir hastalıktır. Vektör olan tatarcık sineği (Phlebotomus) ile bulaşan enfeksiyonun inkübasyon süresi uzun olup başlangıcı sinsidir. Daha ziyade çocuk yaş grubunda görülen VL, tedavi edilmediği takdirde ölümcül seyretmektedir. Bu raporda, Zonguldak'ta saptanan ilk erişkin VL olgusu olan 31 yaşında bir erkek hasta sunulmaktadır. Hastanemize iki aydır devam eden yüksek ateş, üşüme/titreme, terleme ve kilo kaybı şikayetleri ile başvuran hastanın hikayesinde, son 6 ayda il dışına seyahat öyküsü, sinek/böcek ısırma öyküsü yoktur. Ancak kömür madenlerinde çalıştığı öğrenilen hastadan, çalıştığı madenlerin içinde ve çevresinde tatarcıkların olduğu ve bunlar tarafından sokulmuş olabileceği bilgisi alınmıştır. Hastanın fizik muayenesinde, ateşi 39.2°C olup hepatosplenomegalisi mevcuttur. Laboratuvar incelemelerinde anemi, lökopeni, hipoalbuminemi ve hipergamaglobulinemi varlığı tespit edilmiş; eritrosit sedimentasyon hızı 62 mm/saat, C-reaktif protein düzeyi 113 mg/L, karaciğer enzimleri (alanin aminotransferaz, aspartat aminotransferaz) ise normalden 2-5 kat yüksek olarak belirlenmiştir. Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografide hepatosplenomegali dışında patolojik bir bulgu saptanmamıştır. Hasta, ayırıcı tanı amacıyla benzer semptomlar veren enfeksiyonlar, kanser ve kollajen doku hastalıkları açısından irdelenmiş ve herhangi bir sonuç alınamamıştır. Kemik iliği aspirasyonunda hiperselüler kemik iliği tespit edilmiş ve VL ön tanısı ile hastanın kemik iliği yaymaları, NNN besiyerine ekilmiş kemik iliği örnekleri ve serumu, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı (RSHMB) Parazitoloji Laboratuvarına gönderilmiştir. Hastaya VL tanısı; "in-house" IFAT testi ile Leishmania IgG titresinin 1/512 bulunması, rK39 Dipstick (InBios, ABD) testinin pozitif olması ve kemik iliği yaymalarında amastigot formunda Leishmania parazitlerinin görülmesi üzerine konulmuş; ayrıca, kemik iliği örneklerinin ekildiği NNN besiyerinde 7. günde parazitin hareketli promastigot formları belirlenmiştir. Hastaya, ilk olarak 5-değerli antimon bileşiği [glucantime 1 x 10 mg/kg/gün intramusküler (IM)] başlanmış, ancak yan etkiler nedeniyle tedavi aynı gün lipozomal amfoterisin B'ye (3 mg/kg/gün) değiştirilmiştir. Bu tedavi ile hasta sekel kalmaksızın iyileşmiştir. Sonuç olarak, uzun süreli ateş, hepatosplenomegali ve pansitopenisi olan e
ISSN:0374-9096