"Gitmek mi zor kalmak mı?": Avrupa'ya erkek göçü ve geride kalan kadının gözünden göç deneyimi
Bu çalışma, Avrupa'ya göç eden erkeklerin geliştirdikleri stratejilerin geride kalan aileler, özellikle kadınlar üzerine olan etkilerini incelemektedir. Göç eden erkeklerin ve geride kalan kadın ve çocukların, eş ve babalarının göç sürecini nasıl deneyimlediği ve bu süreçte giden ve kalanın gel...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Edebiyat Fakültesi dergisi (Hacettepe Üniversitesi) 2010, Vol.27 (1), p.123-146 |
---|---|
Hauptverfasser: | , , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Bu çalışma, Avrupa'ya göç eden erkeklerin geliştirdikleri stratejilerin geride kalan aileler, özellikle kadınlar üzerine olan etkilerini incelemektedir. Göç eden erkeklerin ve geride kalan kadın ve çocukların, eş ve babalarının göç sürecini nasıl deneyimlediği ve bu süreçte giden ve kalanın geliştirdiği stratejiler çalışmanın konusudur. Konya'nın çalışma kapsamında ele alınan ilçe ve beldelerinde erkek göçü 1960'lardan bugüne kadar sürmektedir. Bu şekilde yasal olmayan yollarla göç edip, Avrupa ülkeleri vatandaşı olan kadınlarla "anlaşmalı" evlilikler yaparak bu ülkelerde çalışma izni kazanan erkeklerin geride kalan dini nikahlı eşlerinin, geleneksel ilişkiler ağının bir parçası olarak deneyimlediği zorluklar bu araştırmada ele alınmaktadır. Göç eden erkekle eşi ve çocukları arasındaki tüm aile ilişkilerini ve dinamiklerini dönüştüren göç deneyimi, geride kalan kadınların ifadelerine dayanarak incelenmektedir. Kadınların eşlerinin göç deneyimine bağlı olarak değişen "kadınlık" ve "erkeklik" algıları, toplumsal cinsiyete bağlı aile içi iş bölümüne bakışları, deneyimleri ve bu sürecin çocuklara etkileri bu çalışmada ele alınmaktadır. Çalışma, 2009 yılında yapılan Konya il merkezi ile Konya iline bağlı Cihanbeyli ve Kulu ilçelerinde yer alan 5 beldede saha araştırmasına dayanmaktadır. Saha çalışması çerçevesinde eşleri 1990'lardan sonra çeşitli Avrupa ülkelerine göç eden 30 kadın ile derinlemesine görüşme yapılmıştır. Görüşülen kadınlara kartopu yöntemi ile ulaşılmıştır. Çalışmanın bulguları arasında en dikkat çekici nokta, eşi göç etmiş kadının geleneksel yapının tercihi dışında güçlendiği, toplumsal yaşama katılımının arttığı, çocukların eğitimi ve gündelik yaşamları üzerine söz sahibi olduğudur. Ancak bu geleneksel yapı içinde göçe bağlı aile dinamikleri ve kadının toplumsal rolündeki tüm değişim kadın ve çocuklar için epey sancılı bir deneyimdir. Tüm aile bireyleri tarafından deneyimlenen zorluklara rağmen bu göç formunun üç kuşaktır süregelmesi ulus ötesi göç politikaları, eşitsiz bölgesel kalkınma ve toplumsal cinsiyete dair kurallar koyan geleneksel değerler ve normlar gibi etkenlerle erkek ve kadını farklı boyut ve biçimlerde baskılayan etkenlere bağlıdır. Avrupa ülkelerinde son dönemde artan dışarıya kendini kapatan göç politikalarının bir sonucu olan çalışma izninin ancak evlilik yoluyla elde edilir olması, Konya'da geride kalan yerel topluluğun tüm sosyal örüntüsünün dinamiklerini ve dengelerini değiştirmektedir.
This study examines new forms of in |
---|---|
ISSN: | 1301-5737 |