Elektrokonvülsif Tedaviye Bağlı Hemodinamik Cevabı Önlemede Esmololün İki Farklı Dozunun Karşılaştırılması

Amaç: Elektrokonvülsif tedavi (EKT) esnasındaki sempatik deşarj nedeniyle ciddi taşikardi ve ani hipertansiyon gelişmesi, başta se-rebrovasküler ve koroner problemler olmak üzere birçok sistem üzerine olumsuz etki oluşturacağından, hastalarda hemodinamiyi stabil tutmak oldukça önemlidir. Kısa süreli...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Klinik psikofarmakoloji bülteni 2010-06, Vol.20 (2), p.145-152
Hauptverfasser: Ekinci, Osman, Turan, Filiz, Turan, Cüneyt, Çalışkan, Mecit, Aydın, Neşe, Gören, Zafer
Format: Artikel
Sprache:eng ; tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Amaç: Elektrokonvülsif tedavi (EKT) esnasındaki sempatik deşarj nedeniyle ciddi taşikardi ve ani hipertansiyon gelişmesi, başta se-rebrovasküler ve koroner problemler olmak üzere birçok sistem üzerine olumsuz etki oluşturacağından, hastalarda hemodinamiyi stabil tutmak oldukça önemlidir. Kısa süreli bir işlem olan EKT'de kullanılacak ilaçlar da kısa etki süreli ve hızlı derlenme özellikleri taşımalı, aynı zamanda nöbet süresini etkilememelidir. Çalışmamızda EKT esnasında oluşan hemodinamik cevabı önleyebilmek için kısa etki süreli bir beta adrenerjik blokör olan esmololün iki farklı dozunu karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışma 18-65 yaş arası, en az dört seans EKT uygulanacak ASA 1-3 risk grubundaki 26 olguya uygulanacak toplam 104 EKT seansında planlandı. Hastaların ilk EKT seansında çalışma ilacı uygulanmadan önceki ölçümleri ve değerlendirmesi yapılarak çalışma grubuna alınıp alınamayacağı belirlendi. Elektroensefalografi (EEG) ve Elektromyelografi (EMG) elektrodları bağlandı. Sağ dirsek üstüne tansiyon aleti manşonu bağlandı ve anestezi indüksiyonunun hemen öncesinde radiyel arter atımının hissedilemediği en az basınca kadar şişirildi. Anestezi indüksiyonunun hemen sonrasında çalışma ilacı olarak; %0.9 sodyum klo-rür, 0.5 mg/kg esmolol ve 1 mg/kg esmolol randomize olarak uygulandı. Uygulamacı hangi ilacı verdiğini bilmeden ölçümleri yaparak kaydetti. Plasebo olarak %0.9 sodyum klorür verilene başlangıç, 0.5 mg/kg esmolol verilene ölçüm I ve 1 mg/kg esmolol verilene ölçüm II adı verildi. EKT Thymatron system 4 bipolar EKT cihazı ile uygulandı. Nöbet aktivitelerinin takibinde hem EEG kayıtları, hem EMG kayıtları, hem de manşon bağlanan ekstremitedeki kasılma süresinin kronometre ile ölçülen kayıtları tutuldu. Hastaların çalışma ilacı verilmeden evvel (bazal), EKT sonrası 1., 5., 10. ve 15. dakikalarda elektrokardiyografi (EKG), pulse oksimetre ve PETAŞ KMA 265 R cihazı ile monitörize edilerek periferik oksijen satürasyonu (SpO2), sistolik (SAB), diastolik (DAB), ortalama arter basıncı (OAB) ve kalp hızı (KH) değerleri ve EKT sonrasındaki maksimum nabızları kaydedildi. Bulgular: Çalışmada 20 olguya uygulanan 60 EKT seansı değerlendirmeye alındı, 6 hasta çalışma dışı bırakıldı. Olguların ortalama yaşı 31.75±3.71, vücud ağırlıkları 71.65±5.3 kg ve akım şiddeti 19.0±6.19′dur. Hastaların SAB, DAB, OAB ve KH'ları bazal ölçümleri arasında anlamlı bir fark bulunamadı. 1. ve 5. dakikalarda her üç ölçüm arasında fark- bulundu, 10. dakikada ise Başlan
ISSN:1017-7833
2475-0573
1302-9657
2475-0581
DOI:10.1080/10177833.2010.11790649