The Evidential of the Tradition of the Companions and Tābiʿī in Naḥw
Arap dili gramerinde istişhâd ameliyesinde diǧer nakli deliller kadar olmasa da hadise de yer verilmiştir. Nahivde hadisle istişhâd denilince kimi çevrelerce sadece Hz. Peygamber'in sözleri anlaşılır olmuştur. Oysaki hadis kavramı bundan daha geniş bir içeriǧe sahip olup sahâbî ve tâbiî sözleri...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Cumhuriyet ilahiyat dergisi 2024-06, Vol.28 (1), p.160-179 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Arap dili gramerinde istişhâd ameliyesinde diǧer nakli deliller kadar olmasa da hadise de yer verilmiştir. Nahivde hadisle istişhâd denilince kimi çevrelerce sadece Hz. Peygamber'in sözleri anlaşılır olmuştur. Oysaki hadis kavramı bundan daha geniş bir içeriǧe sahip olup sahâbî ve tâbiî sözlerini de kapsamaktadır. Yine nahiv literatüründe istişhâda dair ortaya konmuş görüşler gözden geçirildiǧinde sadece Hz. Peygamber'in sözleri deǧil az da olsa sahabenin hatta tabiînden bazılarının kavillerinin dahi referans alındıǧı görülmektedir. Bu olgudan hareketle sahabe ve tabiîn kavillerinin hadisler içindeki yeri, kavliyle istişhâdda bulunulan sahabe ve tabiînin kimler olduǧu ve istişhâda etkilerinin niceliksel ve niteliksel durumu gibi hipotezler gündeme gelmektedir. Diǧer yandan bir kısmı hâlis Arap olan sahabe ve tabiînin sözlerinin "Arap kavli" içinde deǧerlendirilip deǧerlendirilmeyeceǧi konusu da akla gelen bir diǧer güçlü soru işaretidir. İşte bu varsayımlardan hareketle şu amaçlar gözetilerek bu araştırmada bir neticeye varılabileceǧi kanaati hâsıl olmuştur: 1- Sahâbî ve tabiîn sözlerinin Arap kavliyle ilişkisi 2- Hadisin kavramsal boyuttaki mahiyeti ve sınırlılıkları 3- Hadisle istişhâd çerçevesindeki teorik tartışmalar bir yana literatürde sahâbî ve tâbiî kavliyle istişhâd özelinde pratiǧin tespit edilmesi. 4- Elde edilen verilere baǧlı olarak literatürde teoriyle pratiǧin baǧdaşıklık durumunun saptanması. Buna göre araştırmada öncelikle hem erken dönemde hem geç dönemde istişhâd baǧlamında eserlerinde sahâbî kavline ve varsa tâbiî kavline yer veren nahiv bilginleri tespit edilmiş, bunlardan öne çıkanlarının her biri için alt başlıklar açılmıştır. Bu başlıklar altında öncelikle ilgili bilginin hadisle istişhâd noktasındaki genel tutumuna kısaca deǧinilmiş, daha sonra hem sahâbî kavliyle istişhâdına dair dikkat çekici bir örneǧe yer verilmeye çalışılmış hem de sahâbî kavliyle istişhâd tavırlarının niteliksel ve niceliksel yönlerine dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Araştırmada ulaşılan sonuç erken dönemde Sîbeveyhi (öl. 180/796), Yahya b. Ziyâd el-Ferrâ (öl. 207/822), Ahfeş el-Evsat (öl. 215/830 [?]) ve Müberred (öl. 286/900) gibi nahiv âlimlerinin fesahatleriyle ün yapmış olan Hz. Ömer (öl. 23/644) ve Hz. Ali (öl. 40/661) gibi sahabenin öncü isimlerinin kavillerini az da olsa hüccet edindiǧi, geç dönemde ise ilk kez Zemahşerî'nin (öl. 538/1144) bu iki sahâbînin dışında farklı kavillerle istişhâd etmesi sonrasında zamanla Abdurrahman b. Abdullah Süheylî (öl |
---|---|
ISSN: | 2528-9861 2528-987X |
DOI: | 10.18505/cuid.1434877 |