Genç Bir Gazetecinin, Ahmet Hidayet'in Kaleminden Büyük Taarruz Öncesi Ankara

Ahmet Hidayet, ilk yazılarından "TarihÎ Celse"de, "Heyet-i Vekile Dairesinde elyevm bir itilafname imzasıyla hitam bulan Türkiye-Ukrayna Muahedesi müzakeratının muazzam ve muhteşem resm-i küşadı" alt başlığı ile Meclis'in 10 Kânunuevvel 1337/1921 tarihli oturumunu anlatmakta...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Zemin : Edebiyat dil ve kültür araştırmaları = Literature language and cultural studies 2023-12 (6), p.160-189
1. Verfasser: Enginün, İncii
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Ahmet Hidayet, ilk yazılarından "TarihÎ Celse"de, "Heyet-i Vekile Dairesinde elyevm bir itilafname imzasıyla hitam bulan Türkiye-Ukrayna Muahedesi müzakeratının muazzam ve muhteşem resm-i küşadı" alt başlığı ile Meclis'in 10 Kânunuevvel 1337/1921 tarihli oturumunu anlatmaktadır.2 "İlk geldikleri günden itibaren Ukrayna ile Büyük Millet Meclisi Hükûmeti'nin anlaşma içinde olmalarını savunan Ukrayna heyeti ile müzakerelerin başlayacağı ilan" edildiği gibi "saat ikiden itibaren heyet-i vekile dairesinin büyük salonunda davetliler ve gazeteciler toplanmaya" başlar. Ankara'ya Samsun yoluyla gelmiş olan Ukrayna mümessili General Frunze'nin yolculuğu kırk beş gün sürmüştür. Bu makalenin özel bir anlamı vardır. İstanbul'daki muhalefet, Ankara Hükûmeti'nin gitgide sola kaydığına dair şiddetli bir propaganda yürütmektedir. Karşıda ana vatanın büyük mikyasta bir haritası, Büyük Millet Meclisi'nin icra vekillerinin müzakerat ve icraatına her an nigehbân olduğu gibi bugünkü tarihÎ celseyi de büyük bir dikkat ve tecessüsle takip edeceğini izhar etmek ister tavrını gösteriyordu. Yüzündeki hafif sakalı, uzatılmış bıyıkları, dimdik adımlarıyla bir asker ruhu taşıdığını gösteriyordu. Hariciye vekilimiz İstanbul gazetelerinin ara sıra sayfalarına geçirdikleri resme hiç benzemeyen, siyah kalpağı, kır saçları, kırpık bıyıkları, yeni tıraş olmuş çehresi ve parlak redingotuyla, yine askerÎ bir tavır takınmış Frunze'nin karşısında mütemadiyen gülüyor ve konuşuyor, arada Hamdullah Suphi ve Celalettin Arif Beyler musahabeye karışıyorlar. "Rusyalı İslam arkadaşlardan birinin yanına" oturup "bir kahve bir sigara ve afakÎ birkaç şeyden" söz ederlerken beklenen Mustafa Kemal Paşa gelir: "Başkumandanımız göründüler, kalktık. Yoldaş Dubineskiy uzun zaman kaldığı İstanbul, Bombay, Çin, Uzak Doğu seyahatlerinden bahsederken Pierre Loti'nin adı geçince Ahmet Hidayet "siz de bu pitoresk âlemleri dolaşmış olmak dolayısıyla bilmem kaçıncı Pierre Loti'lerden biri olmaya namzetsiniz!" der. "'Çok yaşa, bin yaşa Mustafa Kemal Paşa' nidası mütevazı Başkumandanımızın başı üzerindeki köşede akisler husule getirerek etrafa yayılıyordu."
ISSN:2757-7473
2980-1001
DOI:10.5281/zenodo.10435928