Küreselleşme teorileri: Söylem ve iddialar

Bu makalenin temel amacı, 1980’lerden sonra sosyal bilimler literatüründe giderek daha fazla oranda kendisine yer açmaya başlayan küreselleşme kavramını açıklamaya çalışan teorik tartışmaların değerlendirmesini yapmaktır. Ülkemizde özellikle Büyük Küreselleşme Tartışması olarak kavramsallaştırılan a...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi 2020, Vol.22 (3), p.1205-1219
1. Verfasser: Kökalan Çımrın,Füsun
Format: Review
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Bu makalenin temel amacı, 1980’lerden sonra sosyal bilimler literatüründe giderek daha fazla oranda kendisine yer açmaya başlayan küreselleşme kavramını açıklamaya çalışan teorik tartışmaların değerlendirmesini yapmaktır. Ülkemizde özellikle Büyük Küreselleşme Tartışması olarak kavramsallaştırılan alan yazını içerisinde yer alan ünlü teorisyenler olan Held ve McGrew’in çalışmalarına sıklıkla atıflar yapılmaktadır. Ancak yazarların küreselleşmeye ilişkin açıklama modellerinin en azından Türkiye’de çoğu kez yanlış ya da eksik anlaşıldığı görülür. Elinizdeki bu çalışma, sosyal bilimler alanındaki bu bulanıklaşma ve yanlış anlamayı çözümlemeye yönelik olarak kurgulanmış mütevazı bir adım olarak değerlendirilebilir. Büyük küreselleşme tartışmasından yola çıkarak, bu çalışmada küreselleşme olgusunun toplumsal bir gerçekliğin adı olmadığı, aksine var olan toplumsal kurgunun bir eğilimi anlamına geldiği iddia edilmektedir. Dolayısıyla küreselleşme bir gerçeklik değil, bir yönelimin adıdır. Gündelik yaşamda ortaya çıkan derin ve çarpıcı toplumsal değişim dinamikleri, sosyal bilimcilerin bütün ilgisini bu alana kaydırmıştır. Böylece ortaya çıkan güçlü literatür içerinde ise çeşitli sınıflandırmaların yapılması ve kategorik/çözümleyici analizlerin gerçekleştirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Elinizdeki bu çalışma, ifade edilen çözümleyici anlayışa katkı sunmayı amaçlarken, monist olmayan bir perspektifle kaleme alınmıştır. Günümüzde hem sosyal bilimler literatüründe hem de gündelik toplumsal yaşamda adeta akademik bir moda haline gelmiş olan küreselleşme kavramının sosyolojik bir analizini gerçekleştirmek bu çalışmanın temel kurgusunu oluşturmaktadır. Dolayısıyla da bu çalışmada mevcut toplumsal değişme dinamiklerinden öte, bu derin ve dramatik dönüşüm sürecini açıklamaya çalışan kuramsal tartışmalara yer verilmiştir. Çünkü küreselleşme tartışmasının çizgileri en azından Türkçe literatürde kesin olarak belirli ve açıklayıcı değildir.
ISSN:1302-3284
1308-0911
DOI:10.16953/deusosbil.783517