Bilge Karasu’nun apokaliptik bir anlatısı: İncitmebeni
Bilge Karasu’nun eserlerinde varoluş, kişinin üzerinde düşündüğü en temel problemlerinden biridir. Onun eserlerindeki düşünce ve varlık arasındaki ilişki, çok farklı anlatım teknikleri ve düzlemleri yaratmasını sağlar. Bunların arasında Göçmüş Kediler Bahçesi (1979) masalları birçok farklı anlatı tü...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Folklor/edebiyat 2021-03, Vol.27 (107), p.649-660 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng ; tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Bilge Karasu’nun eserlerinde varoluş, kişinin üzerinde düşündüğü en temel
problemlerinden biridir. Onun eserlerindeki düşünce ve varlık arasındaki ilişki,
çok farklı anlatım teknikleri ve düzlemleri yaratmasını sağlar. Bunların arasında
Göçmüş Kediler Bahçesi (1979) masalları birçok farklı anlatı türü ve anlatım
teknikleri arasındaki sınırları zorlayan bir eser olması sebebiyle ayrıca incelenmeye
değerdir. Göçmüş Kediler Bahçesi’nde Karasu’nun eserlerindeki varoluş ve
düşünce arasındaki ilişkide doğa önemli bir yer oynar. Neredeyse tüm masallarda
doğanın varlığı ile kişi hayatındaki yeri vardır. Bu ilişkinin özellikle öne çıktığı
masallardan “İncitmebeni” ise hem doğanın alımlanması hem de varlık ve düşünce
arasındaki ilişkiyi tartışmak açısından çarpıcı bir örnektir. Bu masalda doğa,
bir manzara değil, bizzat yaşayan bir organizmadır ve bu organizmanın varlığı ile insanların varlığı arasındaki ilişki tartışmaya açılmıştır. Bu sebeple masalı
ekoeleştiri açısından değerlendirmek edebiyattaki varoluş ve düşünce arasındaki
ilişkide doğanın konumlanışını tartışmak açısından faydalı görünmektedir. Ayrıca
masalın bir felaketin ardından hep bir felakete hazırlanan halkı ile sonunda bu
felaketi beklemedikleri yerden yakalamaları sebebiyle “apokaliptik” bir anlatıdır. |
---|---|
ISSN: | 1300-7491 |
DOI: | 10.22559/folklor.1540 |