Urdu Şiirinde Öne Çıkan Gayrimuslim Naat Şairleri
Hint Yarımadasında Hz. Peygambere naat yazan Müslüman şairler olduğu gibi pek çok gayrimüslim şair de bu türe kayıtsız kalamamışlardır. Bu şairlerin yazdıkları şiirler itikadı yönden her ne kadar tartışmalı olsa da edebi tür olarak baktığımızda gayrimüslim şairlerin kaleme aldıkları naat birikimi az...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi 2020-01 (43), p.241-249 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Hint Yarımadasında Hz. Peygambere naat yazan Müslüman şairler olduğu gibi pek çok gayrimüslim şair de bu türe kayıtsız kalamamışlardır. Bu şairlerin yazdıkları şiirler itikadı yönden her ne kadar tartışmalı olsa da edebi tür olarak baktığımızda gayrimüslim şairlerin kaleme aldıkları naat birikimi azımsanamayacak kadar fazla olup edebiyat çevresi tarafından kabul görmüşlerdir. Bazı ulemalar işin yalnızca itikadi boyutundan bakarak gayrimüslim şairlerin şiirlerinin naat olarak kabul edilemeyeceği yönünde kesin, katı bir hüküm verirken, yine aynı görüşte olup naatın İslam edebiyatının bir parçası olmasının yanında bir sanat eseri olarak görülmesi gerektiği düşüncesinde olan bazı yazarlar da bu eserlerin keskin bir dille reddedilmemesi gerektiğini belirtir. Bunun yerine Hz. Peygamberin güzel vasıflarını hatırlatan ve O'na yaklaştıran her şiirin naat olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Bu iki grup arasında tartışma uzun süre devam etmiştir. Bu çalışmada bu tartışmadan uzak durulmuş ve ikinci görüş benimsenerek naatların sadece sanatsal yönü üzerinde durulmaya gayret edilmiştir. Bu konu diğer coğrafyalarda naat yazan gayrimüslim naat şairleri olmaması y a da çok az olması ve Hint Alt Kıtası'nda çok yaygın olması sebebiyle tarafımızca ilginç bulunmuştur. Hindistan'da asırlarca birlikte yaşayan Müslüman ve gayrimüslimlerin sık sık din konusunda hilafa düştükleri görülse de, hoşgörünün hâkim olduğu dönemlerde bu komşuların birbirlerinden etkilenmemesi imkânsızdır. Bazen komşuları bazen de tebliğci tasavvuf ehli tarafından İslam'a davet edilen gayrimüslimlerin İslam dinine geçenlerin sayısı az değildir. İslam'ı seçenlerin naat yazması kadar doğal bir şey yoktur ancak ilginç olan İslam'ı din olarak kabul etmemelerine rağmen Hz. Peygambere övgü dolu naatlar kaleme almalarıdır. Hindistan'da gayrimüslim şairlerin naat kaleme almalarının başlıca sebebi Hz. Peygamber'in üstün ahlakı ve örnek kişiliğidir. Ayrıca edebiyatla ilgilenen özellikle şair ruhlu insanların diğer inançlara karşı hoşgörülü olmaları beklenmelidir. Gayrimüslim Urdu naatı tıpkı Müslüman şairlerinin kaleminde olduğu gibi Hindistan yolculuğuna güneyden başlamış kuzeye doğru hızla yol almıştır. Hindistan gayrimüslim şairler arasında naatın bu kadar kabul gören bir sınıf olmasının ardında siyasi, toplumsal ve kültürel sebepler yatmaktadır. İslam tasavvuf ehlinin Hint yarımadasında İslam'ı tebliğ ederken Hz. Peygamberin üstün ahlakını öne çıkarmaları en önemli sebeptir. |
---|---|
ISSN: | 1302-1796 1304-8899 |