Türkiye’nin Doğusunda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi: Epidemiyolojik ve Klinik Değerlendirme
Amaç: Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), dünyada yaygın olarak görülen viral kanamalı ateşlerin başında gelir. Bu çalışmada bir üniversite hastanesinde izlenen KKKA olguları irdelenmiştir. Yöntemler: Ocak 2011- Ağustos 2018 tarihleri arasında kliniğimizde takip edilen, KKKA tanısı ELISA ile virüs sp...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Türkiye parazitolojii dergisi 2019-03, Vol.43 (1), p.26 |
---|---|
Hauptverfasser: | , , , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Amaç: Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), dünyada yaygın olarak görülen viral kanamalı ateşlerin başında gelir. Bu çalışmada bir üniversite hastanesinde izlenen KKKA olguları irdelenmiştir. Yöntemler: Ocak 2011- Ağustos 2018 tarihleri arasında kliniğimizde takip edilen, KKKA tanısı ELISA ile virüs spesifik IgM’nin saptanması ve/veya RT-PCR ile viral RNA’nın gösterilmesi ile doğrulanan 61 erişkin hastanın; epidemiyolojik özellikleri, klinik bulguları, tedavi ve prognozları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Altmış bir olgunun 41’i (%67,2) erkek, 20’si (%32,8) kadındı. Yaş ortalaması 45,31±2,12 olarak saptandı. Hastaların 60’ı (%98,4) kırsal bölgede yaşamaktaydı. Kırk dört (%72,1) hastada ise kene temas öyküsü vardı. Aylara göre olgu dağılımında en çok olgu sırasıyla; haziran, temmuz ve mayıs aylarında görüldü. Hastaların başvuru şikayetleri arasında en fazla yüksek ateş, halsizlik ve iştahsızlık saptandı. Tüm hastalara başvuru gününde ribavirin tedavisi başlandı. Geç dönemde başvuran 1 hasta ex oldu. Diğer 60 hasta şifa ile taburcu edildi. Sonuç: Özellikle hastalığın artış gösterdiği yaz aylarında şüpheli klinik bulgularla gelen hastalarda kene temas öyküsü mutlaka sorgulanmalı ve muayenede kene aranmalıdır. Hastaların önemli bir kısmında ise bilinen kene teması bulunmamaktadır. Bu açıdan endemik bölgelerde hastalığın semptom ve bulguları açısından hem halka hem de acil servis ve birinci basamakta görev yapan hekimlere eğitim toplantıları düzenlenmeli ve farkındalık arttırılmalıdır. |
---|---|
ISSN: | 1300-6320 2146-3077 |
DOI: | 10.4274/tpd.galenos.2019.6142 |