Sınır kişilik bozukluğu hastalarının bireysel psikodinamik sanat psikoterapisi sürecindeki değişimlerinin incelenmesi

Amaç: Bu çalışmada sınır kişilik bozukluğu (SKB) hastalarıyla yürütülen bireysel psikodinamik sanat psikoterapisi sürecindeki değişimlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma, boylamsal bir araştırma modelinde tasarlanmıştır. Bu çalışmada, SKB olan 11 hastanın bireysel psikodinamik sanat psik...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Anadolu psikiyatri dergisi 2019-08, Vol.20 (4), p.350-359
Hauptverfasser: Eren, Nurhan, Saydam, M Bilgin
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Amaç: Bu çalışmada sınır kişilik bozukluğu (SKB) hastalarıyla yürütülen bireysel psikodinamik sanat psikoterapisi sürecindeki değişimlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma, boylamsal bir araştırma modelinde tasarlanmıştır. Bu çalışmada, SKB olan 11 hastanın bireysel psikodinamik sanat psikoterapi sürecinde meydana gelen değişimler incelenmiştir. Psikoterapiye en az dört yıl katılan hastalar alınmıştır. Psikoterapi, psikodinamik sanat psikoterapisi konusunda deneyimli bir psikoterapist tarafından yapılmış, nesne ilişkileri modeli temelinde psikodinamik bireysel sanat psikoterapi yaklaşımı kullanılmıştır. Hastalarla psikoterapi görüşmelerinin sıklığı haftada 1-3 arası değişmiş, bir psikiyatrist tarafından belli aralıklarla tıbbi kontrol yapılmıştır. Psikoterapi süreci boyunca psikoterapiste süpervizyon sağlanmıştır. Psikoterapi sürecinde, hastaların davranışları, gündeme getirdikleri konular, seansta yaşadıkları ve paylaştıkları duygular, psikoterapistin davranışları Psikoterapi Süreci Gözlem Listesi aracılığıyla kaydedilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Sonuçlar: Hastaların 6-8 yıldır psikoterapilerini sürdürdükleri, psikoterapi süreci boyunca saldırgan ve uyumsuz davranışlarında, duygularında, gündeme getirdikleri konularda, hastaların ve terapistin tutumlarında değişim olduğu görülmüştür. Psikoterapinin başlangıcında kendilerine ve başkalarına yönelik yıkıcı, saldırgan, uyumsuz davranışların ve yoğun acı, üzüntü, kaygı, yetersizlik, suçluluk gibi duyguların şiddetli olduğu; üçüncü yılda odağın psikoterapi çerçevesine ve terapiste yöneldiği, saldırganlık ve kavga çıkarma davranışlarının azalmasına karşın, terapiye ve terapiste yönelik psikoterapi sınırlarını zorlayan davranışlarda artış olduğu görülmüştür. Bununla birlikte hastaların psikoterapiye devam ettikleri, belirtilerin ancak sonlanma döneminde başlangıca göre istatistiksel olarak anlamlı derecede azaldığı görülmüştür. Tartışma: Bu çalışmanın vurguladığı en önemli sonuç, KB’lerin psikoterapisinin sessiz ve sakin seyretmediği, yoğun duygusal dalgalanmaların terapist ve hastayı uçlaştırabildiği, uzun süreli psikoterapi sürecinde hem hastanın, hem de terapistin davranışlarının birlikte değiştiği ve terapi ilişkisine odaklanmanın önemli olduğunu ortaya çıkarmasıdır. (Anadolu Psikiyatri Derg 2019; 20(4):350-359)
ISSN:1302-6631
DOI:10.5455/apd.11399