Jejunoileal Divertiküllerin Patofizyolojisi Değişkendir ve Müdahalesi Özel Dikkat Gerektirir
Jejunoileal divertikülozis (JID) az görülen bir durumdur ve bildirilmiş insidansı %0,1’in altındadır. Hastaların klinik tablosu değişken olmakla birlikte, cerrahi müdahale gerektiren komplikasyonların sıklığı %10 olarak bildirilmiştir. JID kesin tedavisi cerrahidir; hastaların hayat kalitesini artır...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Turkish journal of colorectal disease 2018-09, Vol.28 (3), p.140 |
---|---|
Hauptverfasser: | , , , , |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng ; tur |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Jejunoileal divertikülozis (JID) az görülen bir durumdur ve bildirilmiş insidansı %0,1’in altındadır. Hastaların klinik tablosu değişken olmakla birlikte, cerrahi müdahale gerektiren komplikasyonların sıklığı %10 olarak bildirilmiştir. JID kesin tedavisi cerrahidir; hastaların hayat kalitesini artırmak ve ileride daha ağır semptomlar ile başvurmalarını önlemek için düşünülmelidir. İlk olgu bilinen JID geçmişi olup, son 1 yılda aralıklı karın ağrısı şikayetleri oluşturan 77 yaşında bir erkek hastadır. Segmental rezeksiyon yapılmadan laparoskopik yolla ameliyat edilmiş olmasına rağmen semptomları tekrarlamış ve robotik ince barsak rezeksiyonu uygulanmıştır. Patoloji sonuçlarına göre gerçek divertikülleri olan JID bildirilmiştir. İkinci olgu hipotansiyone yol açan rektal kanama ile başvuran 72 yaşında bir erkek hastadır. Başlangıçtaki müdahelesinde jejunostomi açılmıştır ve daha sonra JID ile etkilenen bağırsak segmentini çıkarmak için açık cerrahi uygulanmıştır. Bu hastanın patoloji sonuçları pseudo-divertikül ile uyumlu bulunmuştur. JID hastaları pseudo-divertikül ya da gerçek divertikül şeklinde, şiddetli veya hafif semptomlarla ve perforasyon ya da minimal enflamasyon ile başvurabilirler. Bu değişken hastalığı tedavi edecek olan hekimler, hastalığın gelişiminin altında yatan kompleks mekanizmaları ve tedavisi için kullanılabilecek birden çok seçeneğini bilmelidirler. Biz bu birbirinden farklı iki olgu ile, hastalığın kliniğe geliş tabloları ve tedavi yaklaşımları ile ilgili tecrübelerimizi paylaşıyoruz. |
---|---|
ISSN: | 2536-4898 2536-4901 |
DOI: | 10.4274/tjcd.76093 |