JEAN GENET TİYATROSUNDA SAHNE ELBİSESİ VE DONATIMLIĞIN SEZDİRİMSEL İŞLEVİ
Bu çalışmada, 1950’li yıllarda öne çıkan Uyumsuz Tiyatronun önde gelen temsilcilerinden biri olan Jean Genet’nin Hizmetçiler (Les Bonnes), Balkon (Le Balcon) ve Paravanlar (Les Paravents) adlı oyunlarında bezem (costume) ve donatımlığın sezdirimsel işlevini çözümlemeyi amaçladık. Jean Genet sahnesin...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Humanitas 2014-01, Vol.2 (3), p.215 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Bu çalışmada, 1950’li yıllarda öne çıkan Uyumsuz Tiyatronun önde gelen temsilcilerinden biri olan Jean Genet’nin Hizmetçiler (Les Bonnes), Balkon (Le Balcon) ve Paravanlar (Les Paravents) adlı oyunlarında bezem (costume) ve donatımlığın sezdirimsel işlevini çözümlemeyi amaçladık. Jean Genet sahnesinde dilsel göstergelerden çok, dil dışı göstergelerin ağırlıklı anlatım biçimi olması nedeniyle, yazarın tüm oyunlarına yüklediği sezdirimsel yaklaşımı ön plana çıkartmaya çalıştık. Genet Tiyatrosunda ışık, bezem, renk, müzik, ses ve/veya sessizlik kimi zaman gizli, kimi zamansa açık birer anlatım biçimidir. Bu bileşenler, yazarın sahnesinde yaratmak istediği arınma, yabancılaştırma ve sezdirimsel yaklaşımın oluşturulmasında oldukça işlevseldir. Ele aldığımız oyunlarda sahne elbisesi ve donatımlığın üstlendiği imgesel anlamlar ve göndermeleri açımsamaya çalıştık. Bu dönem tiyatro anlayışı ve Jean Genet’nin biçemi birleştirildiğinde sahne elbisesi ve donatımlığın üstlendiği görev ve örtük anlamlar artmaktadır. Bu öğelerin sahnede gösterilmeyenlere, söylenmeyenlere sözcüklük ettikleri açıktır. Uyumsuz tiyatro, İkinci Dünya Savaşı sonrasında örgütlü bir görünüm kazanan ve daha da güçlenen anamalcı siyasal dizge içinde yalnızlaşan insanın acıklı durumunu, yaşama ilişkin korku ve kaygılarını öyküleme görevi üstlenir. Geleneksel tiyatro oyun türlerinin yapısını teryüz ederek alışılagelen tüm biçim ve değerleri sorunsallaştırır. Oyunlar içinde doğrudan bir ileti vermek amaçlanmaz, çıkarılacak ders okura bırakılır. İzleyici ile oyun arasında canlı bir bağ kurulur. Oyunun sahnelenmesi sırasında seyirci de oyunun bir parçası konumundadır. |
---|---|
ISSN: | 2147-088X 2645-8837 |
DOI: | 10.20304/husbd.70259 |