Divân ve halk şiirinin şahıs dünyası
Divan ve halk şiiri, Türk şiirinin aynı kaynaktan doğmuş iki ırmağı gibidir. Şiirlerde farklı özellikleriyle kişi adları geçmektedir. Yaklaşık altı asır varlığını sürdüren bir edebiyatın ürünlerinin kaynağı da oldukça zengindir. Bir milletin ortak zevkini yansıtan bu iki şiir anlayışı, beslendiği ka...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi 2018-01, Vol.20 (3), p.363-380 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng ; fre ; ger ; tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Divan ve halk şiiri, Türk şiirinin aynı kaynaktan doğmuş iki ırmağı gibidir.
Şiirlerde farklı özellikleriyle kişi adları geçmektedir. Yaklaşık altı asır varlığını sürdüren
bir edebiyatın ürünlerinin kaynağı da oldukça zengindir. Bir milletin ortak zevkini
yansıtan bu iki şiir anlayışı, beslendiği kaynak itibariyle ortaklık arz eder. Ancak geliştiği
coğrafî çevreler itibariyle mahalli farklılıklar göstermesi olağandır.
Divan şiirinin beslendiği en önemli kaynak, Kur’an’daki kıssalardır. Bu itibarla
kıssalarda geçen peygamber hikâyeleri şiiri beslemiştir. Peygamber mucizelerinin
öneminden dolayı bu isimlerin yoğunluğu dikkati çekmektedir. Halk şiiri de aynı nedenlerle
bu isimleri şiire dâhil eder. Ayrıca şâirlerin hayatında yer edinen gündelik tiplerin de şiirde
varlığı söz konusudur.
Şiirin şahıs kadrosu;
• Tarihî Şahsiyetler
• Tarihî- Efsanevî Şahsiyetler
• Dinî Şahsiyetler
• Şâirler
• Masal- Hikâye Kahramanları
• Gündelik Tipler
Başlıkları altında değerlendirilmiştir. Daha ziyade şehir kültürünün etkisiyle
klasik anlayışa sahip divan şiirinde kişilerin, mucize- keramet, kahramanlık gibi mutlaka
bir özellik taşımaları dikkati çeker. Tarihî ve dinî kişilerin şiirde varlığı kendisini belirgin
şekilde hissettirir. Her iki şiir şubesi de benzer anlayışa sahiptir.
Tarihî- Efsanevî Şahsiyetler bahsinde şiirimizi özellikle eski İranlıların etkilediği
görülecektir. Hükümdar ve devlet adamları bahsinde ayını kişiler şiire girmişken, IV.
Murad’ın halk şiirinde baskınlığı dikkati çekmektedir. Hikâye- masal kahramanlarına
bakıldığında her iki şiir şubesinde de tartışmasız isimler, Leylâ ile Mecnûn’dur.
Bu çalışmada divan ve halk şiirinde adı geçen isimler ve bu isimlerin hangi
özellikleriyle şiire girdikleri tartışılmış ve değerlendirilmiştir. |
---|---|
ISSN: | 1302-3284 1308-0911 |
DOI: | 10.16953/deusosbil.443006 |