YEMEN’DE BİR İBNÜ’L-ARABÎ MÜDÂFİİ: MECDÜDDÎN el-FÎRÛZÂBÂDÎ
Nazarî irfan konusunda en büyük âlimlerden biri olan Şeyh-i Ekber İbnü‟l-Arabî‟nin fikirlerinin Yemen‟de yayılmasını sağlayan sûfîler çoğunlukla Yemen‟e sonradan dışarıdan gelmiş olanlardır. Bir başka ifadeyle Yemen‟in iç dinamiklerinden ziyade dışarıdan gelenler tarafından bu fikirlerin transfer ed...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Nüsha Şarkiyat Araştırmaları Dergisi 2018-12, Vol.18 (47), p.215-242 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Nazarî irfan konusunda en büyük âlimlerden biri olan Şeyh-i Ekber İbnü‟l-Arabî‟nin fikirlerinin Yemen‟de yayılmasını sağlayan sûfîler çoğunlukla Yemen‟e sonradan dışarıdan gelmiş olanlardır. Bir başka ifadeyle Yemen‟in iç dinamiklerinden ziyade dışarıdan gelenler tarafından bu fikirlerin transfer edildiği anlaşılmaktadır. Bu sûfîlerin sayısı az olsa da bölgeyi etkileme düzeyi yüksek olmuş ve onların düşünceleri özellikle hicri sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllarda bu bölgede büyük bir hüsn-ü kabul görmüştür. Ancak İbnü‟l-Arabî‟nin görüşlerinin beklenmedik şekilde hızla yayılması medrese çevresini rahatsız etmiştir. Özellikle fakihler zaman zaman Yemen‟de İbnü‟l-Arabî takipçilerini şiddetli bir şekilde eleştirmişler ve bu konuda reddiyeler yazmışlardır. İbnü‟l-Arabî düşüncesinin Yemen‟de yaygınlaşarak fukahanın eleştirilerine karşı müdafaa edilmesinde Yemen‟e yine dışarıdan gelen diğer bir sûfî âlimin büyük katkıları olmuştur. Bu kişi sözlükçülük alanındaki birikimi ile tanınan Mecdüddîn Muhammed b. Ya„kûb el-Fîrûzâbâdî‟den (ö. 817/1415) başkası değildir. Fîrûzâbâdî ile bu dönemde sûfîlere liderlik eden İsmail b. İbrahim el-Cebertî arasında sıkı bir bağ vardır. Cebertî medresesi İbnü‟l-Arabî‟nin ve Fîrûzâbâdî‟nin eserlerini yaymış ve bu, Yemen‟de büyük bir etki yapmıştır. Bu eserlerin, Cebertî medresesi eliyle yayılması üzerine medrese hocaları özellikle vahdet-i vücûd gibi konularda sûfîleri eleştirmeye başlamıştır. Öyle ki bazen bu çatışmayı durdurabilmek için zamanın iktidarı devreye girmek zorunda kalmıştır. Bunun üzerine İbnü‟l-Arabî düşüncesini reddetmeye ve bu görüşleri çürütmeye yönelik olarak pek çok fakih reddiye yazmışlardır. Bu makale, Yemen‟e dışarıdan gelmiş kadı Fîrûzâbâdî‟nin, âlim ve fakih kimliğinin yanında onun bir İbnü‟l-Arabî müdâfii olarak, bilinmeyen bir başka yönünü incelemektedir. Onun özellikle kadı İbnü‟l-Hayyât‟ın Nazîru‟s-Suâl ve‟l-Cevâb risalesine reddiye olarak yazdığı Risâle fi‟r- Red ʻale‟l-Muʻterizîn ʻalâ İbni‟l-ʻArabî: Reddü‟l-Muʻtezirîn ale‟ş-Şeyh Muhiddîn‟i ve bilahare kaleme aldığı el-İgtibât bi Muʻâleceti İbni‟l-Hayyât fî Ecvibeti Mesâ‟ile Sü‟ile ʻanhâ bi-Hakkı Muhyiddîn İbni‟l-ʻArabî: el-İgtibât bi Mu„âleceti İbni‟l-Hayyât‟ı konumuz açısından önem arz etmektedir. |
---|---|
ISSN: | 1303-0752 |
DOI: | 10.32330/nusha.492393 |