Prostat kanseri tedavisinin geleceği apoptotik indükleyicilerde mi?
Genel sağkalım süresini uzatabilen günümüz klinik başarılara rağmen, prostat kanserine (PK) bağlı mortalite halen önemli bir sorundur. Yüksek düzeyde genetik ve klinik heterojenlik gösteren metastatik kanser hücrelerinin en önemli özelliklerinden biri de, apoptozise dirençli olmaları ve nihayetinde...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Üroonkoloji bülteni 2017-03, Vol.16 (1), p.22-27 |
---|---|
Hauptverfasser: | , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Genel sağkalım süresini uzatabilen günümüz klinik başarılara rağmen, prostat kanserine (PK) bağlı mortalite halen önemli bir sorundur. Yüksek düzeyde genetik ve klinik heterojenlik gösteren metastatik kanser hücrelerinin en önemli özelliklerinden biri de, apoptozise dirençli olmaları ve nihayetinde progresif hastalığın gelişmesine neden olmalarıdır. Dolayısıyla, PK’nin lokal tedavisinde alınan yol, metastatik hastalığın tedavisinde henüz yakalanamamıştır. Metastatik olgularda, birincil önemi olan androjen reseptör (AR) sinyal yolaklarından dolayı androjen deprivasyon (baskılama) tedavisi standart tedavi olsa dahi, AR’lerinin genetik aberasyonları sonucu tedavide başarı yakalamak oldukça zordur. Ortalama 12-36 ay içinde PK’li hastaların çoğunluğu androjen ablasyonuna direnç geliştirmekte ve kastre düzeydeki testosterona rağmen androjen bağımlı/bağımsız sinyaller, kanser hücrelerinin çoğalmasına sebep olmaktadır. Metastatik kastrasyona dirençli PK tedavisinde abirateron, enzalutamid gibi yeni nesil ajanların etkin yaşam avantajları göstermesi umut verici olmakla birlikte; primer ve sekonder tedavi direncinin en iyi nasıl yönetileceği halen kaçınılmaz bir sorundur. PK tedavi direncinin üstesinden gelmek için, apoptotik etkileri arttırmayı hedefleyen sitokoruyucu şaperon ağlarındaki prosurvival efektörler ve apoptotik regülatörler her geçen gün önem kazanmaktadır. Apoptotik yolağı indükleyen mekanizmaları konu alan yeni bilimsel araştırmalar, sinerjistik tedavi stratejilerinin geliştirilmesinin önemi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Gelecekte kemoterapötiklerin yerini, apoptozis gibi fizyolojik mekanizmaları çalıştıran, yan etki profili düşük moleküllerin alması öngörülmektedir. |
---|---|
ISSN: | 2147-2122 2147-2270 |
DOI: | 10.4274/uob.606 |