Obsesif kompulsif bozuklukta bağlanma, obsesif inançlar ve duygu düzenleme zorlukları: klinik ve klinik olmayan örneklem karşılaştırması

Bu araştırmada, obsesif kompulsif bozuklukta bağlanmanın, obsesif inançların ve duygu düzenleme zorluklarının etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda toplam 224 klinik olmayan örneklem ve 101 klinik örneklem katılımcı araştırmadaki değişkenlerle ilgili ölçüm araçlarını doldurmuştu...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Nesne-psikoloji Dergisi 2016, Vol.4 (7), p.41-57
1. Verfasser: Vatan,Sevginar
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Bu araştırmada, obsesif kompulsif bozuklukta bağlanmanın, obsesif inançların ve duygu düzenleme zorluklarının etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda toplam 224 klinik olmayan örneklem ve 101 klinik örneklem katılımcı araştırmadaki değişkenlerle ilgili ölçüm araçlarını doldurmuştur. Araştırmada bağlanmayı değerlendirmek için YİYE-II, obsesif inançları değerlendirmek için Obsesif İnançlar Ölçeği ve duygu düzenleme becerilerini değerlendirmek için Duygu Düzenlemede Zorluklar Ölçeği kullanılmıştır. Bağımsız örneklemler için t-test analizleri yürütülmüştür. Elde edilen sonuçlara göre; klinik grupta bağlanma açısından kaygı özelliklerinde anlamlı farklılık bulunurken, kaçınma özelliklerinde iki grup arasında anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Obsesif inançlar açısından da klinik örneklemin kesinlik ihtiyaçları, mükemmeliyetçilik ve sorumluluk inançları, tehdit algıları, düşünceye ve kontrole verdikleri önem düzeyi klinik olmayan örneklemden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Duygu düzenleme açısından ise her iki grup arasında duygusal farkındalık ve duygusal netlik düzeyleri açısından anlamlı fark bulunamamıştır. Diğer taraftan klinik ve klinik olmayan grup arasında duygusal tepkiyi kabul etmeme, duygusal sıkıntı yaşadığında amaç yönelimli davranışları sürdürememe, duygusal sıkıntı yaşadığında dürtü kontrolünde zorlanma, genel olarak duygu düzenleme stratejilerine sınırlı geçit verme açısından ise iki grup arasında anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Söz konusu duygu düzenleme zorlukları düzeylerinin klinik grupta klinik olmayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmış, sonuçlara dayalı olarak alan için önerilere yer verilmiştir.
ISSN:2147-6489
DOI:10.7816/nesne-04-07-03