Bedri Gencer İle Kayıp Hikmetin Peşinde
Modern dünyada kayb ettiğimiz her şeyin kaynağı olduğunu keşf edince hikmetin peşine düştüm. Hikmet, dünyanın anahtarıdır; dolayısıyla Max Weber’in metaforuyla modernliğin insanı haps ettiği “demir kafes”i açacak anahtar da hikmettir. Tek bir misal olarak modern akademik “konu/disiplin” ayırımının t...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Muhafazakâr Düşünce 2016-05, Vol.13 (48) |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Modern dünyada kayb ettiğimiz her şeyin kaynağı olduğunu keşf edince hikmetin peşine düştüm. Hikmet, dünyanın anahtarıdır; dolayısıyla Max Weber’in metaforuyla modernliğin insanı haps ettiği “demir kafes”i açacak anahtar da hikmettir. Tek bir misal olarak modern akademik “konu/disiplin” ayırımının tahkiki, hikmet ile modern hikmetsizliği karşılaştırmaya yeter.
Hikmet, “ilim/amel, kâl/hâl, obje/süje” bütünlüğünü öngördüğü için geleneksel dünyada bugünkü gibi “ahlak/ahlak-bilimi” tarzında “konu/disiplin” ayırımı yoktu. “Ekonomi, fıkıh” kavramları buna misal olarak yeter. Yunanca ekonomi, lâfzen “tedbir-i menzil” (ev idaresi) demektir. Ancak
zamanla “ilim/amel” ayrışması sonucu bu kelime, “ilm-i tedbir-i menzil” mânâsını kazanmıştır. Keza fıkıh, ‘Asr-ı Saadet’te olduğu gibi lâfzen “nüfûz-ı nazar”, yani “sözün özüne nüfuz seciyesi” demektir. |
---|---|
ISSN: | 1304-8864 |