Stratejik Madenler, Mineraller Ve Türkiye

Günümüzde değerli olan madenler ve mineraller, geçmişte kullanılan madenler ve minerallerle kıyaslandığında son derece farklılaşmıştır. Yeni ve gelişmiş teknolojilerle üretilen ürünlerin çoğunluğu; diğerlerine göre yeni sayılan maden ve minarellerle mümkün olabilmektedir. Gelişmiş teknolojik ürünlerde kullanılan madenler ve minerallerin potansiyellerinin belirlenmesi, üretilmesi, işlenmesi ve dünya pazarlarına sunulması yeni tartışma konusudur. Kritik madenler ve mineraller dünyada belli başlı ülkelerde yoğunlaşmıştır. Bu ülkelerin kritik madenler ve minerallerle ilgili pazarda “tekel” oluşturması kabul edilemez. Öte taraftan, bu madenlerin ve minerallerin değerinin altında dünya pazarlarına sunulması da beklenemez. Türkiye, bor ve uranyum yatakları bakımından dünyada çok önemli rezervlere sahip bir ülkedir. Türkiye’nin sahip olduğu madenler ve minerallerle ilgili olarak zaman zaman spekülasyonlar yapılmaktadır. Türkiye’nin, maden arama politikaları, ülke sanayisinin ihtiyaç duyduğu maden kaynaklarının geliştirilmesi temeline oturtulmalıdır. Türkiye’de, ihtiyaç duyulan alanlarda üretilen madenlerde işletme ve zenginleştirme yapılabilmelidir. Türkiye’nin büyük maden yataklarına sahip olduğu ve bunları işletirse Türkiye’nin tüm borçlarını ödeyeceği ve zenginleşeceği şeklide bir düşünce yaygınlaştırılmak istenmektedir. Türkiye, stratejik madenlerini ve minerallerini talan ettirmeden, hammadde olarak değil yerine işleyerek pazarlamayı başarmalıdır. Bu makalede, stratejik madenlerde ve minerallerde yaşanan küresel mücadele incelenecektir. Türkiye’nin alması gereken tedbirlerle ilgili önerilere yer verilecektir.