Abdullah Salâhî’nin Hazreti Hasan Ve Hüseyin’i Övgüsü: Hilye-İ Hasaneyn

Hilye, edebî tür olarak Hz. Muhammed’in fiziki ve ruhi özelliklerini anlatan eserlere verilen addır. Hilye, Hz. Muhammed’le birlikte diğer peygamberler, dört halife, İslam büyükleri ve tarikat önderleri için yazılmıştır. Abdullah Salâhî, 1705 yılında Rumeli’deki Gölükesriye’de dünyaya gelmiştir. Abd...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi 2013-02, Vol.2013 (66)
1. Verfasser: Sona,Fatih
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Hilye, edebî tür olarak Hz. Muhammed’in fiziki ve ruhi özelliklerini anlatan eserlere verilen addır. Hilye, Hz. Muhammed’le birlikte diğer peygamberler, dört halife, İslam büyükleri ve tarikat önderleri için yazılmıştır. Abdullah Salâhî, 1705 yılında Rumeli’deki Gölükesriye’de dünyaya gelmiştir. Abdülazîz Efendi’nin oğludur. İlk tahsilini memleketinde devam ettikten sonra İstanbul’a gelmiştir. Burada çeşitli devlet görevlerinde bulunmuştur. Vezir-i azam Hekimoğlu Ali Paşa’nın yanına kâtip olarak girmiş, sonra divan efendisi olmuştur. Onunla birlikte Bosna’ya gitmiştir. Bu arada Edirne’de bulunan Cemâlettin Uşşâkî’ye intisap etmiştir. Hekimoğlu Ali Paşa ile Mısır’a gitmiştir, belli bir zaman sonra İstanbul’a dönmüştür. Edirne’den İstanbul’a gelen Cemâlettin Uşşâkî’nin yanında manevi olgunlaşmasını tamamlamıştır. Abdullah Salâhî, İstanbul’da şeyhlik yapmış, 1783’te vefat etmiştir. Cenazesi uzun yıllar şeyhlik yaptığı Tahir Ağa Tekkesi’ne defn edilmiştir. Salâhî, yüzden fazla kitap yazmıştır. Kendisi şairdir. Abdullah Salâhî’nin Hilye-i Hasaneyn adlı mesnevi tarzında bir eseri vardır. Eser 421 beyit uzunluğundadır ve 1740 yılında yazılmıştır. Şair, hilyeyi ikiye ayırmış, önce Hz. Hasan’ı sonra ise Hz. Hüseyin’i anlatmıştır. Ayrıca onların şehit olmalarını hikâye etmiştir. Bundan dolayı yaşadığı ızdırap ve üzüntüyü tasvir etmiştir. Eser, aruzun “fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün” vezniyle yazılmıştır. Bu makalede Abdullah Salâhî’nin hayatından bahsedilmiş, ardından eseri incelenmiş, bu esere göre Hz. Hasan ve Hüseyin’in özellikleri üzerinde durulmuş, sonunda da eserin tenkitli metni verilmiştir.
ISSN:1306-8253