Hadiste şâz kavramının teşekkül sürecinde İmam Şâfiî’nin rolü
İslam’ın ikinci kaynağı olan sünnetin muhafazası, hicri ilk asırdan itibaren âlimlerin öncelikli gündemi olmuştur. Bu gayenin bir tezahürü olarak hadis ilimleri ve usûlü ortaya konulmuştur. Hadis âlimleri, râvileri ve rivayetleri muhtelif kriterlere binaen farklı lafızlarla değerlendirmişlerdir. Bu...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2024-01, Vol.2024 (52), p.52-71 |
---|---|
Hauptverfasser: | , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | İslam’ın ikinci kaynağı olan sünnetin muhafazası, hicri ilk asırdan itibaren âlimlerin öncelikli gündemi olmuştur. Bu gayenin bir tezahürü olarak hadis ilimleri ve usûlü ortaya konulmuştur. Hadis âlimleri, râvileri ve rivayetleri muhtelif kriterlere binaen farklı lafızlarla değerlendirmişlerdir. Bu gayretlerin neticesinde hadis râvileri sika, sadûk ve zayıf gibi; rivayetler de sahih, hasen, zayıf gibi çeşitli mertebelerde sınıflandırmışlardır. Bahsedilen kavramlar, âlimler tarafından muhtelif manalarda kullanılmış, uzun bir süreçte hadis usûlü kitaplarının ana muhtevasını oluşturmuşlardır. Bu sebeple her bir kavramın âlimler tarafından hangi anlamda kullanıldığını tespit etmek, bu terimlerle nitelenen rivayetlerin sıhhat derecelerini tayin ve anlamlarını tavzih hususunda önem taşımaktadır.
Söz konusu tenkît lafızlarından biri de şâz kavramıdır. Usûl eserlerinde zayıf hadis türlerinden biri olarak bahsedilen şâzı, hicri ikinci asırdan itibaren âlimler rivayet tenkît lafzı olarak kullanmaya başlamışlardır. İlk dönemlerde şâz kavramı, bazı âlimlerce “mâ’rûf fetvaya muhalif rivayetler” için kullandığı gibi kimilerince “râvinin tek başına rivayette bulunmasını” ifade etmektedir. Şâz kavramı hadis usûlü eserleri yazılıncaya dek kısıtlı sayıda kullanılmıştır. Dolayısıyla az sayıda olan bu kullanımların bir hadis terimini ifade etmesi veya yalnızca sözlük manasından ibaret olup olmaması tartışma konusu haline gelmiştir. Bu bağlamda makalemizde ilk dönem müelliflerin kavramı hangi manada kullandıkları, ilgili hadisler örnek verilerek değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Çalışmada mezkûr kavrama dair yaptığı tarifi incelenecek olan İmam Şâfiî, hicrî ikinci asrın önemli fıkıh ve hadis âlimlerinden sayılmaktadır. Şâfiî İslamî ilimlerin oluşum döneminde kaleme aldığı el-Ümm, er-Risâle, Cimâ’u’l-ilm, İhtîlâfü’l-hadîs gibi eserlerle fıkıh metodolojisinin yanı sıra hadis terminolojisine de önemli katkılarda bulunmuştur. Bu katkılar sebebiyle Ehl-i Hadis ekolünün kurucusu sayılmış ve “Nâsıru’l-hadis” lakabıyla anılmıştır. Sonraki dönemde hadis usûlü eserlerinde müstakil başlıklar altında yer alıp incelenecek olan birçok terim onun teliflerinde yer bulmuştur. Dolayısıyla onun tarif ve kullanımlarına sıkça atıf yapılmış, kimi zaman da bu tarifler tartışma konusu olmuştur.
Bu kavramlardan birisi de çalışmanın konusu olan şâz lafzıdır. Her ne kadar şâz kavramı İmam Şâfiî’nin eserlerinde tespit edilemese de ilgili kavrama dair yapılan ilk tarif çok sayıda eserde Şâfiî’ye nispet edi |
---|---|
ISSN: | 1300-9672 2602-2346 |