Barış toplumları olarak anaerkiller: Anaerkilliği yeniden düşünmek
Modern anaerkil araştırmaların bulguları, evrensel erkek egemenliği ve evrensel ataerkillik ideolojisiyle çelişmektedir. Modern anaerkil araştırmaları ise, ataerkil olmayan toplumları sadece araştırmak ve ulaşılan verileri sunmakla ilgilenir, bunlar; geçmişte var olanlar ve bir dereceye kadar hala a...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Motif Akademi Halkbilimi Dergisi 2022-02, Vol.15 (38), p.632-638 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Modern anaerkil araştırmaların bulguları, evrensel erkek egemenliği ve evrensel ataerkillik ideolojisiyle çelişmektedir. Modern anaerkil araştırmaları ise, ataerkil olmayan toplumları sadece araştırmak ve ulaşılan verileri sunmakla ilgilenir, bunlar; geçmişte var olanlar ve bir dereceye kadar hala aramızda olanlardır. Bu örüntüler, kadınların bir şekilde erkekleri yönettiği fikri, yani ataerkilliğin tersine çevrilmesi değil; istisnasız cinsiyet eşitliğine sahip toplumlardır ve çoğu durumda tamamen eşitlikçi toplumlardır. Hiyerarşiler, sınıflar ve cinsiyet tahakkümleri onlar tarafından bilinmemektedir. Onlar tahakkümsüz toplumlar olmakla birlikte, tahakküm ya da kontrol mekanizmaları, ancak belirli yönergeler ve kodlar tarafından sabitlenmektedir. Ekonomik düzeyde, anaerkillikler çoğunlukla tarım toplumlarıdır ve ekonomik düzey akrabalık ve evlilik ilişkilerinde, kendini malların hediye olarak dolaşması şeklinde gösterir. Bu tür toplumlardaki insanlar karşılıklılığın/imecenin tadını çıkarırlar: mal edinme açısından her avantaj veya dezavantaj, sosyal kurallar tarafından yönlendirilir. Sosyal düzeyde ise anaerkil toplumlar, annelik üzerine kuruludur ve klana dayanmaktadır. Annelik her toplumda en önemli işlevdir, çünkü annelik toplumun geleceği olan yeni nesilleri yaratır. Anaerkillikte tanrısallık içkindir, çünkü tüm dünya ilahi, dişil ilahi olarak kabul edilir. Bu durum, her şeyi yaratan Büyük Tanrıça, evrenin ve yaşayan her şeyi ortaya çıkaran ve dünyada Büyük Ana olarak bilinen/benimsenen kavramı da açıklamaktadır. Her kadın ve erkeğe, her bitki ve hayvana, en küçük çakıl taşına ve en büyük yıldıza, kısacası her şeye tanrısallık verilmiştir. Böyle bir kültürde her şey manevidir. |
---|---|
ISSN: | 1308-4445 |
DOI: | 10.12981/mahder.1094891 |