Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan bir grup hastada görsel dikkat bileşenlerinin değerlendirilmesi
Amaç: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) okul çağı çocuklarında oldukça yaygın gözlenen bir nörogelişimsel bozukluktur ve erkek çocuklarında kızlara göre 2-10 kat daha sık görülür. Dikkat işlemleri farklı beyin bölgelerinin aralarında karşılıklı yoğun bağlantılar oluşturduğu sinir ağlar...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Gazi tıp dergisi 2020-09, Vol.31 (4), p.603-608 |
---|---|
Hauptverfasser: | , , , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Amaç: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) okul çağı çocuklarında oldukça yaygın gözlenen bir nörogelişimsel bozukluktur ve erkek çocuklarında kızlara göre 2-10 kat daha sık görülür. Dikkat işlemleri farklı beyin bölgelerinin aralarında karşılıklı yoğun bağlantılar oluşturduğu sinir ağları sistemi tarafından yürütülmekte olup DEHB’de seçici dikkat, sürekli dikkat ve görsel-uzaysal dikkat bileşenlerin işlevlerinde yetersizlikler ve güçlükler gözlenmektedir. Bu çalışmada DEHB olan erkek çocuklarda görsel-uzaysal, seçici ve sürekli dikkati değerlendirmektir.
Yöntem: Çalışma çocuk psikiyatrisi ve çocuk nöroloji polikliniğine başvuran yaşları 6-10 arasında değişen DEHB tanılı 80 erkek olgu ve kontrol grubu olarak 73 erkek olgu ile yapılmıştır. Çocuk ve ailesi ile DSM-V’e göre yapılandırılmış bir görüşme yapılmıştır. Zekadan kaynaklanan karıştırıcı değişkenleri kontrol etmek amacıyla Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WISC-R), analitik düşünme görsel, mekansal algılama becerilerini değerlendirmek için Raven Standart Progresif Matrisler Testi (RSPM), seçici ve sürekli dikkati değerlendirmek için İşaretleme Testi (İT) ve görsel-uzaysal dikkati incelemek için Çizgi Yönünü Belirleme Testi (ÇYBT) kullanılmıştır.
Bulgular: DEHB tanısı almış olan 80 erkek olgunun %41,25’i DEHB-DE, %30’u DEHB-HD ve %28,75’i DEHB-B olarak sınıflandırılmıştır. Yaş açısından incelendiğinde; tanı grubuyla (7.89±1.33 yaş) kontrol grubu (8.14±1.44 yaş) arasında anlamlı bir fark görülmemiştir (p>.05). WISC-R, RSPM, ÇYBT ve İT’den elde edilen puanlar değerlendirildiğinde tüm testler de kontrol grubunun puanlarının tanı grubundan daha yüksek olduğu görülmüştür (p |
---|---|
ISSN: | 2147-2092 |
DOI: | 10.12996/gmj.2020.139 |