Göçün Kuşaklararası Bağlamda Psikopatolojik Yansımaları
‘Travmanın kuşaklararası aktarımı’, bireyin deneyimlediği travmatik yaşantıların etkilerinin, çeşitli mekanizmalar aracılığıyla aktarılarak ailenin sonraki kuşaklarında da görülebildiği anlamına gelmektedir. Bu araştırmanın temel amacı, son dönem Bulgaristan göçünü (1989) yaşayan kadınlarda travmaya...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Psikoloji Çalışmaları / Studies in Psychology 2021-04, Vol.41 (1), p.167-197 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | ‘Travmanın kuşaklararası aktarımı’, bireyin deneyimlediği travmatik yaşantıların
etkilerinin, çeşitli mekanizmalar aracılığıyla aktarılarak ailenin sonraki
kuşaklarında da görülebildiği anlamına gelmektedir. Bu araştırmanın temel
amacı, son dönem Bulgaristan göçünü (1989) yaşayan kadınlarda travmaya maruz
kalma ve travmatik stres düzeyi ile göçü doğrudan yaşamamış ikinci kuşaktaki
kişilerin psikolojik belirtileri arasındaki ilişkileri incelemektir. Veri toplama
araçları olarak Travmaya Maruz Kalma Ölçeği, Olay Etkisi Ölçeği-R, Kısa
Semptom Envanteri, Dünyaya İlişkin Varsayımlar Ölçeği ve Ailede Koruyucu
Etkenler Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma, son dönem Bulgaristan göçüne maruz
kalmış 41 yaş ve üzerindeki kadınlar (N =170) ve onların 16-27 yaş arasındaki
çocukları (N = 170) ile yürütülmüştür. Sonuçlar, annelerin travmaya maruz kalma
ve travmatik stres düzeylerinin artmasının, çocuklarının psikolojik belirtilerinin
kötüleşmesiyle ilişkili olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca ikinci kuşaktaki bireyler,
annelerinin travmatik stres düzeylerine göre üç grup olarak ayrılıp psikolojik
belirtiler açısından karşılaştırılmıştır. Sonuçlar, travmatik stresi yüksek olan
annelerin çocuklarında travmatik stresi düşük olan annelerin çocuklarına kıyasla
daha fazla anksiyete belirtisi olduğunu göstermektedir. Aile işlevselliği ve temel
varsayımlar ise psikolojik sağlık açısından koruyucu olmaktadır. Bu çalışmanın
bulguları, göçün kuşaklararası etkilerine işaret etmektedir. Konuyla ilgili yapılan
çalışmalarda travmanın sonraki kuşaktaki etkilerinde, travmatik stresin önemi
vurgulanmaktadır. Bu çalışmada da annelerinin travmatik stres düzeyine göre
ikinci kuşaktaki bireylerin anksiyete belirtileri farklılaşmaktadır. Travmatik
deneyimler, ebeveynlerin çocuk yetiştirme stillerini olumsuz etkileyebilmektedir.
İkinci kuşaktaki bireylerin anksiyete belirtilerinin fazla olması, bu kapsamda
tartışılmıştır. Alan yazınla tutarlı olarak aile işlevselliğinin yüksek olması, ikinci
kuşaktaki bireylerin psikolojik sağlıkları açısından koruyucu olmaktadır. Dünya
genelinde savaş nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan insan sayısı şimdiye
kadarki en yüksek düzeye ulaşmıştır. Göçün psikolojik etkilerinin aynı zamanda
kuşaklararası aktarılabileceği gerçeği durumun önemini arttırmaktadır. |
---|---|
ISSN: | 2602-2982 1304-4680 2602-2982 |
DOI: | 10.26650/SP2019-0079 |