Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu: Nörobiyoloji, Tanı Sorunları ve Klinik Özellikler

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk döneminde bașlayan, yașam boyu süren, etkilenen erișkinlerin akademik, sosyal ve iș yașamlarındaki ișlevsellikleri gibi birçok alanda günlük ișlevselliği ciddi șekilde bozan nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Genel toplumda DEHB yaygınlığı yașla...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Psikiyatride güncel yaklaşimlar 2010-01, Vol.2 (1)
Hauptverfasser: Tuğlu,Cengiz, Şahin,Özlem Öztürk
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk döneminde bașlayan, yașam boyu süren, etkilenen erișkinlerin akademik, sosyal ve iș yașamlarındaki ișlevsellikleri gibi birçok alanda günlük ișlevselliği ciddi șekilde bozan nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Genel toplumda DEHB yaygınlığı yașla birlikte azalır. DEHB yaygınlığı yaklașık olarak çocukluk döneminde %8, ergenlikte %6 ve erișkinlikte %4 civarındadır. DSM-IV tanı ölçütlerinin erișkin DEHB’ye uygulanmasındaki güçlükler ve tanı sorunlarının, erișkin DEHB yaygınlığının beklenenden daha düșük görünmesine neden olabileceği belirtilmektedir. Bu bozukluk yașam boyu gözlenen dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik gibi davranıșsal belirtiler ve bu belirtilerin yol açtığı belirgin morbidite ve yeti yitimi ile karakterizedir. Etiyolojisi kesin olarak ortaya konamamıș olsa da, elde edilen çok sayıda bulgu hastalığın gelișiminde nörobiyolojik ve genetik nedenlerin önemli rol oynadığını göstermektedir. Yașamın her döneminde DEHB tanısına çok sayıda diğer psikiyatrik bozukluk eștanısı eșlik etmektedir. Erișkin DEHB tanısı almıș hastaların %65- 89’unda en az bir ya da daha fazla bașka bir psikiyatrik bozukluk bulunur. En sık görülen eștanılar duygudurum ve anksiyete bozuklukları, kișilik bozuklukları ve madde kullanım bozukluklarıdır. Hastalarda gözlenen yüksek psikiyatrik eștanı oranları tanı, tedavi ve sonlanım açısından klinik tabloyu kötüleștirmektedir. Bu hastalarda saptanan psikiyatrik eștanılar, bunların neden olduğu sosyal yeti yitimi ve riskli davranıșlar ve eșlik eden azalmıș yașam kalitesi, hastalık sürecinde üstünde durulması gereken önemli unsurlardır. DEHB’nin ișlevsellik ve kișilerarası ilișkiler üzerindeki olumsuz etkilerini giderebilmek için gerekli önleyici ve terapötik girișimlere çok erken dönemde bașlanması gereklidir. Bu yazıda erișkin DEHB’nin tarihçesi ve sıklığı, nörobiyolojisi, eștanılar, tanı konurken karșılașılan güçlükler ve hastaların klinik özellikleri gözden geçirilmiștir.
ISSN:1309-0658
1309-0674