Üreme Hormonları ve Duygudurum Bozuklukları
Adet döngüsü boyunca, gebelik ve emzirme dönemlerinde, menapoz çevresinde ve postmenapozal dönemde ortaya çıkan hormonal dalgalanmalara bağlı olarak değișiklik gösteren fizyolojik ve psikolojik süreçler tüm kadınları benzer olarak ve herbir kadını farklı farklı etkilemektedir. Sözkonusu süreçler nör...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Psikiyatride güncel yaklaşimlar 2010-03, Vol.2 (3) |
---|---|
Hauptverfasser: | , |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Adet döngüsü boyunca, gebelik ve emzirme dönemlerinde, menapoz çevresinde ve postmenapozal dönemde ortaya çıkan hormonal dalgalanmalara bağlı olarak değișiklik gösteren fizyolojik ve psikolojik süreçler tüm kadınları benzer olarak ve herbir kadını farklı farklı etkilemektedir. Sözkonusu süreçler nöroendokrin dizgelerce yönetilmektedir ki en önemlileri hipotalamopitüiter adrenal ve hipotalamopitüiter gonadal eksenlerdir. Hipotalamopitüiter gonadal eksenin duygudurum, anksiyete, biliș ve ağrı üzerine etkileri vardır. Bu hormonlar ile
duygudurum ve davranıș arasındaki etkileșim çift yönlüdür. Duygudurum bozukluklarındaki
cinsiyete bağlı değișkenler hormonal etkilerle açıklanabilir. Sözkonusu dönemlerin her birinin ise risk etkenleri, hastalık belirtileri ve gidiși ve tedavi yanıtı düzeyinde duygudurum bozuklukları ile ilișkisi bulunmaktadır. Epidemiyolojik veriler duygudurum bozuklukları ile üreme dönemleri arasındaki ilișkiyi destekler niteliktedir. Kadınlarda menarșla birlikte artan major depresif bozukluk yaygınlığı postmenapozal dönemde son bulmaktadır. Yine bipolar bozukluğun bașlangıcı
%50 olguda menarș çevresinde olmaktadır. Çeșitli çalıșmalarda uygun sağaltıma rağmen depresif bozukluklu kadınların bir grubunun adet döngüsünün premenstrüel döneminde depresif belirtilerde șiddetlenme, yineleme ya da ek bașka belirtiler gösterdikleri görülmüștür. Bir annenin beynindeki uyum ve değișim süreci gebelik boyunca baskın olarak nöroendokrin sistemlerce kontrol edilirken emzirme dönemi sırasında aktif olarak bebek kaynaklı dıșsal uyaranlarca yönlendirilmektedir. Ortaya çıkan değișiklikler postpartum duygudurum bozuklukları ile yakından ilișkilidir. Yine bu süreçteki tüm değișiklikler ve kullanılan ilaca ara verilmesi
erken depresif ve disforik durumlar için risk etkenidir. Folikül uyarıcı hormon, melatonin, uyku ve beden kitle oranına uzanan geniș bir yelpazedeki değișkenler menapozal ve postmenapozal duygudurum bozuklukları ile etkileșmektedir. Gonadal steroidlerin santral sinir sistemi üzerine etkilerine dair ilgi, çoğalan bilgilerimizle birlikte artmaktadır. Son on yılda hormonal girișimlerin duygudurum bozukluklarının tedavisindeki yeri tartıșılmaktadır. Östrojenin antidepresan etkinliği
yanısıra Tamoksifenin antimanik etkinliği gösterilmiștir. Bu yazıda bir adet döngüsünde, gebelik ve emzirme döneminde, menapoz ve sonrasında yașanan fizyolojik değișiklikler ile duygudurum bozuklukları arasındaki karmașık ilișkiler, etiyoloji, fenomenoloji ve tedavi bağlamın |
---|---|
ISSN: | 1309-0658 1309-0674 |