Toplumun Direnen Kaleleri ve Değişim Rüzgarları: Çikolata Filmi Örneğiyle
Filmler, hem birer sanat eseri olmaları, hem de toplumsal, kültürel ve de bireysel dışavurum aracı olmaları nedeniyle; izler kitleye, içinde üretildikleri toplum yapısı, işleyişi ve onun değerleri konusunda, bir taraftan ayna tutarlarken: bir taraftan da bilgi aktarmaktadırlar. Bu nedenle, farklı uz...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Sosyal bilimler araştırmaları dergisi 2021-03, Vol.11 (1), p.336-345 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Filmler, hem birer sanat eseri olmaları, hem de toplumsal, kültürel ve de bireysel dışavurum aracı olmaları nedeniyle;
izler kitleye, içinde üretildikleri toplum yapısı, işleyişi ve onun değerleri konusunda, bir taraftan ayna tutarlarken:
bir taraftan da bilgi aktarmaktadırlar. Bu nedenle, farklı uzmanlık alanlarında çalışan; bireyler, araştırmacılar hatta
siyasetçiler içinde yaşadıkları toplumu ve bu toplumda cereyan eden durumları anlamlandırabilmek için, toplumu
yansıtan birer ayna olarak filmlerle ilgilenmişler ve onları anlama çabası içinde çözümlemeye çalışmışlardır.
Kültürel bir çıktı olarak filmler, farklı bilimsel yaklaşımlar ile (farklı kuramlara dayandırılarak ve farklı yöntemler
kullanılarak) çözümlenebilmektedir. Çalışmada yönetmenliğini Lasse Hallström’ün yaptığı 2000 yapımı Çikolata
filmi sosyolojik ve psikanalitik yöntemler kullanılarak çözümlenmiştir. Sonuçta, filmde toplumun yapı taşı olan
ailenin korunması gerektiği mesajının verildiği görülmüştür. |
---|---|
ISSN: | 1309-9302 1309-9302 |
DOI: | 10.48146/odusobiad.846447 |