Servikal smear patolojilerinde kolposkopik biyopsinin önemi

Amaç: Servikal Pap smear test sonucu düşük ve yüksek derece servikal intraepiteliyal lezyon (CIN) saptanan hastalarda kolposkopi eşliğinde yapılan biyopsi sonuçlarını değerlendirmek. Yöntemler: Çalışmamız Haseki Eğitim ve Araştırma Hastane’mizde Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’nde retrospekt...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Haseki tıp bülteni 2019, Vol.57 (4), p.362-385
Hauptverfasser: Doğu,Sevilay Yavuz, Dane,Cem, Günver,Mustafa Kemal
Format: Artikel
Sprache:tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Amaç: Servikal Pap smear test sonucu düşük ve yüksek derece servikal intraepiteliyal lezyon (CIN) saptanan hastalarda kolposkopi eşliğinde yapılan biyopsi sonuçlarını değerlendirmek. Yöntemler: Çalışmamız Haseki Eğitim ve Araştırma Hastane’mizde Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’nde retrospektif olarak gerçekleştirildi. Pap smear test sonucunda düşük dereceli ve yüksek dereceli servikal intraepiteliyal lezyon tespit edilen ve ardından kolposkopik biyopsi uygulanan toplam 102 hasta çalışmaya dahil edildi. Bulgular: Çalışmamıza toplam 102 hasta dahil edildi. Düşük dereceli servikal intraepiteliyal lezyon bulunan hastaların, kolposkopi altında alınan biyopsi sonuçları; akantoz ve kronik servisit 36 (%50), CIN I 28 (%38), CIN II-III 8 (%11) idi. Yüksek dereceli servikal intraepiteliyal lezyon bulunan hastaların kolposkopi altında alınan biyopsi sonuçları; akantoz ve kronik servisit beş (%16), CIN I dokuz (%30), CIN II-III 16 (%53) idi. Smear sonucu high grade servikal intraepiteliyal lezyon olan hastalarımızda yaptığımız kolposkopi altında biyopsi sonuçlarının CIN II-III saptanmasında spesifitesi %67, sensitivitesi %80, pozitif prediktif değeri %50 bulundu. Sonuç: Bu sonuçlara bakarak, smearın bir tarama testi olduğu, düşük dereceli servikal intraepiteliyal lezyon veya yüksek dereceli servikal intraepiteliyal lezyon varlığında mutlaka kolposkopi altında biyopsi ile tanının doğrulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
ISSN:1302-0072
2147-2688
DOI:10.4274/haseki.galenos.2019.5105