Kent hakkı ve toplumsal cinsiyet bağlamında mekânın siyaseti: Erzincan KYK yurtları örneği

Türkiye’de 2013 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından “karma yurtların sonlandırılması” politikası uygulamaya konulmuştur. Söz konusu politika hareketli ve merkeze yakın yerlere kadın öğrencilerin; ıssız, sapa değerlendirilebilecek bölgelerdeki yurtlara ise erkek öğrencilerin yerleştirilmesin...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Journal of economy, culture and society culture and society, 2020-06, Vol.2020 (61), p.85-105
Hauptverfasser: Tuysuz,Suat, Eryentü Gürel,Melek
Format: Artikel
Sprache:eng ; tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Türkiye’de 2013 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından “karma yurtların sonlandırılması” politikası uygulamaya konulmuştur. Söz konusu politika hareketli ve merkeze yakın yerlere kadın öğrencilerin; ıssız, sapa değerlendirilebilecek bölgelerdeki yurtlara ise erkek öğrencilerin yerleştirilmesini öneren ve mekânı cinsiyetlendiren fiili bir durum yaratmıştır. Mekan siyasetine işaret eden ve kentsel mekana dolaylı müdahale olarak ifade edilebilecek bu kararın yarattığı fiili durum kent hakkı, toplumsal cinsiyet, muhafazakarlık ve patriarkal politikalarla ilişkilendirilerek ele alınacaktır. Araştırmanın bulguları kentteki KYK yurtlarında kalan 459 kişilik bir örnekleme dayalıdır. Veriler SPSS programında kullanılan T testi ve ANOVA testleriyle analiz edilmiştir. Bulgular mekânın cinsiyetlendirilmesi olarak da ifade edilebilecek karma yurtların sonlandırılmasına ilişkin politikanın, toplumsal cinsiyet açısından eşitsizlik yarattığını göstermektedir. Araştırma, söz konusu politikanın muhafazakar ve patriarkal politikalarla uyumlu olacak şekilde kadın öğrencilerin kamusal-kentsel alandaki görünürlüğünü sınırlandıran ve kent hakkından faydalanmalarını kısıtlayan; erkek öğrencileri ise daha çok maddi açıdan dezavantajlı bir pozisyona iten bir durum yarattığını göstermektedir. Uygulanan politikanın kent hakkından yeterince yararlanamayan kitlesel bir boyut barındırdığı görülmektedir.
ISSN:2602-2656
2602-2656
DOI:10.26650/JECS2019-0086