Modern Kitab-ı Mukaddes eleştirisinin erken dönem habercisi olarak Marcion: Harnack sonrası araştırmalar bağlamında bir değerlendirme
Modern araştırmalar, Hıristiyan kutsal metinlerinin kanonlaşmasında ve Hıristiyanlığın Yahudilikten koparak bağımsız bir din olmasında erken dönem heretiklerinin doğrudan ve dolaylı tesirlerinin sanıldığından daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda Hıristiyanlık tarihinin ilk üç yüzyılını konu...
Gespeichert in:
Veröffentlicht in: | Eskiyeni 2020-09, Vol.2020 (41), p.461-489 |
---|---|
1. Verfasser: | |
Format: | Artikel |
Sprache: | eng ; tur |
Schlagworte: | |
Online-Zugang: | Volltext |
Tags: |
Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
|
Zusammenfassung: | Modern araştırmalar, Hıristiyan kutsal metinlerinin kanonlaşmasında ve Hıristiyanlığın Yahudilikten koparak bağımsız bir din olmasında erken dönem heretiklerinin doğrudan ve dolaylı tesirlerinin sanıldığından daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda Hıristiyanlık tarihinin ilk üç yüzyılını konu edinen birçok araştırma, hâkim Hıristiyan geleneği tarafından bir şekilde göz ardı edilmiş tarihsel şahsiyetleri gün yüzüne çıkardı. Aynı zamanda bu çalışmalar, söz konusu heretiklerin Hıristiyan geleneğinin oluşumundaki yerleri hakkında bazı geleneksel teolojik kabulleri tartışmaya açtı. Kuşkusuz bu çalışmalarda ele alınan isimler arasında Sinoplu Marcion’un (öl. 160/161/165) özel yeri vardır. Çünkü o, erken dönem Hıristiyanlığın kurumsallaşma sürecindeki etkili aktif katılımcılardan biriydi. Aynı zamanda o, bilinçli bir teolojik duruş içinde inisiyatif alarak kendi kanonunu oluşturan ilk isimlerdendi. Öyle ki Hıristiyanlık tarihiyle ilgilenen araştırmacıların büyük bir kısmı, miladi 2. yüzyılda Mesihçi hareketin geneli tarafından hâlihazırda bilinen ve kabul edilen rivayetlerden belli seçkiler yaparak otoriter bir koleksiyon derleyen ilk kişinin Marcion olduğu konusunda neredeyse hemfikirdir. Böylece o, kendi teolojisi etrafında şekillenen bir inanç yaratmayı belli dereceye kadar başarabilmişti ve müntesipleri üzerinde uzun zaman kalıcı etki de yaratabilmişti.
Yine de geleneksel Hıristiyanlık, tüm bu reddiye literatürüne rağmen, ilginç bir biçimde Marcion’un Hıristiyan kanonunun oluşumundaki öncü rolü konusunda dikkat çeken bir sessizliğe sahiptir. Bu nedenle, onun İsa ile Pavlus’un gerçek yaşamını arayışında ve kutsal metne dair eleştirel faaliyetlerinde kullandığı metodoloji konusunda belli ölçüde sessizlik vardır. Örneğin, Hıristiyan ortodoksisinin erken dönem savunucularının çoğu, Marcion’un bir kutsal kitap eleştirmeni olarak yeri konusunda neredeyse kayda değer bir şey söylemezler. Kutsal metinlerin edisyonuyla ilgilenen Kilise babaları, Yeni Ahit’in derlenmesinde Marcion’un etkisini bazen görmezden geldiler ve bir heretik olduğu için ondan alıntı yapmayı tercih etmediler. Yine de onun bir kutsal kitap eleştirmeni olarak yeri, Kilise tarafından uzun yıllar bilinçli bir sessizliğe mahkûm edilmiştir. İkinci yüzyılın bu en önemli heretiğini, yüzyıllar boyunca uzun bir sessizlik içinden çıkararak onun bir kutsal kitap eleştirmeni olarak yerini baskın bir biçimde ortaya koyan isim kuşkusuz Adolf von Harnack (öl. 1930) olmuştur. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Ha |
---|---|
ISSN: | 2636-8536 |
DOI: | 10.37697/eskiyeni.741615 |