Hakaret Suçu Çerçevesinde Tanzimat Sonrası Osmanlı Hukuku ve Türk Pozitif Hukuku Mukayesesi

Hukuk sistemleri, kişinin maddi varlığı kadar manevi varlığını da korumayı amaçlamaktadır. İslam'ın insanı konumlandırdığı yer sebebiyle fıkıh da insanın manevi varlığını koruyacak normlar ortaya koymuştur. Yargı alanında asırlar boyu bu normları esas alan Osmanlı, Batı'nın etkisiyle birli...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:İlahiyat Tetkikleri Dergisi 2021-12 (56), p.47-70
1. Verfasser: KIZILAY, Muhammed Emin
Format: Artikel
Sprache:ara ; tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Hukuk sistemleri, kişinin maddi varlığı kadar manevi varlığını da korumayı amaçlamaktadır. İslam'ın insanı konumlandırdığı yer sebebiyle fıkıh da insanın manevi varlığını koruyacak normlar ortaya koymuştur. Yargı alanında asırlar boyu bu normları esas alan Osmanlı, Batı'nın etkisiyle birlikte bu normları kanunlaştırmaya başlamıştır. Bu kapsamda insanın manevi varlığına yönelik tecavüzler de kanun metinlerine girmiş, mahkemelerin davaları bu kanunlar çerçevesinde ele almaları istenmiştir. Kanunlarda ise manevi varlığa yönelik hakaret suçlarının klasik Hanefî fıkhına uygun olarak düzenlendiği görülmektedir. Lakin kanun yapımında zamanla fıkhî birikimden daha az yararlanılmış, suçun taksiminde Batı sistematiği esas alınmıştır. Günümüz Türk pozitif hukukunda "şerefe yönelik suçlar" içerisinde düzenlenen hakaret suçunun da bu sistematiği takip ettiği ve Osmanlı pozitif hukukundan etkilendiği görülmektedir. Çalışmada hakaret suçu, Türk hukuk tarihinde birbirinin ardılı olan klasik Hanefî fıkhı, Tanzimat Dönemi kanunları, bazı konularda eski Türk Ceza Kanunu ve günümüz Türk Ceza Kanunu üzerinden mukayeseli olarak ele alınmaya çalışılacaktır.
ISSN:2458-7508
2602-3946
DOI:10.29288/ilted.988166