Memenin Filloides Tümörlerinin Klinikopatolojik Özellikleri

Amaç: Memenin filloides tümörleri nadir görülen meme tümörleridir ve tüm meme neoplazmlarının %1’inden daha azını oluştururlar. Bu çalışmanın amacı filloides tümör nedeniyle hastanemizde opere edilen olguların klinikopatolojik özelliklerini irdelemektir.Gereç ve Yöntemler: Histopatolojik olarak 9 yı...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Duzce medical journal 2020-08, Vol.22 (2), p.91-95
Hauptverfasser: Saliha Karagöz Eren, Yunus Dönder, Tamer Ertan, Ebru Akay, Alaettin Arslan
Format: Artikel
Sprache:eng
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Amaç: Memenin filloides tümörleri nadir görülen meme tümörleridir ve tüm meme neoplazmlarının %1’inden daha azını oluştururlar. Bu çalışmanın amacı filloides tümör nedeniyle hastanemizde opere edilen olguların klinikopatolojik özelliklerini irdelemektir.Gereç ve Yöntemler: Histopatolojik olarak 9 yıllık süre içerisinde filloides tümör tanısı konulan 16 olgu retrospektif olarak hastane tıbbi kayıtlarından incelendi.Bulgular: Yaş ortalaması 45,6±15,3 yıl olan 16 kadın hasta vardı. Preoperatif tanı için 5 olguya manyetik rezonans görüntüleme yapıldı ve 4'ü filloides tümör olarak raporlandı, bu hastaların tümü histopatolojik olarak yüksek gradeli filloides tümörlerdi (borderline veya malign). Preoperatif dönemde tanı amaçlı kor biyopsi 14 hastaya yapıldı ve iki hastaya histopatolojik olarak filloides tümör tanısı konuldu. Altı hastada hipersellüler fibroadenom ve filloides tümör arasında ayrım yapılamadı. Meme koruyucu cerrahi 10 (%62,5) hastada en sık yapılan operasyon tipi olup, meme koruyucu cerrahi yapılan ve cerrahi sınır pozitif gelen üç hasta tekrar ameliyat edildi. Patolojik tanı sırasıyla yedi (%43,8), beş (%31,3) ve dört (%25,0) hastada benign, borderline ve malign idi. Postoperatif patoloji sonuçlarına göre ortanca tümör çapı 6 cm olarak ölçüldü. Ortanca takip süresi 36 aydı. Bu sürede sistemik metastaz ya da lokal nüks görülmedi.Sonuç: Sağlam cerrahi sınırla geniş eksizyon, hastalığın cerrahi yönetimi ve lokal rekürrensin önlenmesi için en önemli faktör olarak görünmektedir. Preoperatif dönemde tanı koymak sınır pozitifliğini önleyerek sekonder cerrahi müdahale ihtiyacını azaltmaya katkıda bulunur.
ISSN:1307-671X
DOI:10.18678/dtfd.710317