Statü Endişesi

De Botton, Statü Endişesi isimli çalışmasında günümüz toplumlarını/bireylerini içten içe kemiren önemli bir soruna odaklanır. Statüyü, bireyin toplumun gözündeki değeri ve önemi üzerinden okumaya çalışır. Ona göre, toplumsal hiyerarşide her merdivenin bir basamağında durma, bu konumu sürdürülebilir kılma ve bir alt basamağa inme tehlikesi gibi düşünceler kişi için ciddi bir endişe kaynağıdır. Toplumun yargılamaları yani başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü korkusu özellikle başarı-başarısızlık dikotomosiyle yakından ilişkilidir. Toplumsal yaşamda statü, başarıya endekslidir ve başarısızlık acımasızca yargılanır. Bu durum, bireyleri evrensel bir his olarak statü kaybetme endişesini yaşamaya sevk eder. De Botton çalışmasında, statü endişesinin bireyleri ciddi seviyede hüzne ve kedere sürükleme ihtimali olduğunu ve toplumda belirli bir konum edinmeye yönelik iştahın, birey için işlevsel olduğunu, ancak aşırıya kaçıldığında ölümle sonuçlanabileceğini ileri sürer. Statü endişesi sorununa en iyi çözüm yolunun onu anlamaya ve ondan bahsetmeye çalışmak olduğunu savunur. Yazar, statü endişesinin nedenlerini tarihsel serüven içerisinde çeşitli örnekleriyle sevgisizlik, snopluk, beklenti, meritokrasi ve güven faktörleri bağlamında inceler. Ayrıca geçmiş dönem filozoflar, edebi, sanatsal, politik, dini ve bohem kişiliklerden ilham alarak bu endişeyi yenmeye yönelik çabaları, kapsamlı ve akıcı bir biçimde sunar. In his book titled Status Anxiety, Alain de Botton focuses on a significant issue that plagues contemporary societies and individuals. He attempts to interpret status based on the worth and significance of the individual in the eyes of society. According to him, thoughts such as standing on one rung of each social hierarchy ladder, maintaining this position, and the possibility of falling to a lower rung are a significant source of anxiety for the individual. The dichotomy of success and failure is closely related to the fear of societal judgments, i.e., the fear of what others think about us. In social life, status is determined by success, and failure is harshly evaluated. This circumstance induces in individuals a fear of losing status as a universal emotion. In his work, he argues that status anxiety has the potential to cause individuals serious sadness and grief, and that the desire for a certain position in society is functional for the individual, but can result in death when taken to an extreme. He argues that the most effective solution to the p