Hikâye ve Romanlarda İstanbul Distopyası

Edebi eserlerin sosyal hayatın gerçekleriyle yakın ilişki vardır. Bir dönem yer, zaman, şahıs ve mekânla ilgili olumlu algının siyasi, sosyal, kültürel veya çevre şartlarından dolayı nasıl değiştiğini gösteren çok sayıda edebi eser bulunmaktadır. İstanbul’la ilgili eserler bu tür edebi eserler arası...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Skad 2024-12, Vol.10 (21), p.189-207
1. Verfasser: Sağlam, M. Halil
Format: Artikel
Sprache:eng
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Edebi eserlerin sosyal hayatın gerçekleriyle yakın ilişki vardır. Bir dönem yer, zaman, şahıs ve mekânla ilgili olumlu algının siyasi, sosyal, kültürel veya çevre şartlarından dolayı nasıl değiştiğini gösteren çok sayıda edebi eser bulunmaktadır. İstanbul’la ilgili eserler bu tür edebi eserler arasındadır. Divan şiirinde adına kaside ve gazellerin yazıldığı İstanbul’la ilgi olumlu algı 20. yüzyıldan itibaren değişmiş, İstanbul bu yüzyıldan itibaren olumsuz algılanmaya başlanmıştır. Bu tema değişiminde son yüzyılda İstanbul’da yaşanan nüfus yoğunluğunun, kontrolsüz göçmenlerin, sosyal ve kültürel yozlaşmanın, trafik sıkışıklığının, çevre kirliliğinin, çarpık yapılaşmanın ve deprem riskinin önemli rolü olmuştur. İstanbul sorunları üzerine kurgulanan distopik roman ve hikâyeler olumsuz İstanbul algısının derinliğini göstermesi açısından önemlidir. Bu çalışmada Türk edebiyatında zamanla değişen İstanbul algısını yansıtan İstanbul distopyaları analiz edilmektedir. Çalışmada Çetin Altan’ın 2027 Yılının Anıları, Tahsin Yücel’in Gökdelen, Barış Müstecaplıoğlu’nun Osmanlı Cadısı, Sinem Ataklı’nın Proje 241, Emre Saver’in 2048 Geleceğe Hazır mısın? Selim Erdoğan’ın Kurbağa Adası: Bir İstanbul Distopyası romanları, Aslı Tohumcu ve Kutlukhan Kutlu'nun editörlüğünde hazırlanan İstanbul 2099 hikâye kitabındaki hikâyeler incelenmiştir. Çalışma sonucuna göre yazarlar İstanbul’un geleceği ile ilgili ciddi kaygılar taşımaktadırlar. Yazarlar, özellikle büyük İstanbul depremi, aşırı nüfus artışı, çarpık kentleşme, çevre kirliliği, ekolojik denge, totaliter rejim, biyoiktidar konularında öngörüde bulunmakta, bu öngörülerinden dolayı yetkilileri ve halkı ikaz etmektedirler.
ISSN:2149-2778
2667-4718
DOI:10.25306/skad.1524333