el-Keşşâf’ta Hz. Peygamber’e Nispet Edilen Kıraatlerin Tahlili

Kur’ân-ı Kerîm lafızlarının eda keyfiyetlerini ihtiva eden kıraatler İslâmî ilimlerin birçoğunun önemli mevzuları arasında yer almaktadır. Özellikle tefsir ilminin temel konularından olan kıraatler söz konusu ilmin sembol şahsiyetlerinden olan Zemahşerî’nin (öl. 538/1144) tefsirinde de kayda değer b...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Cumhuriyet ilahiyat dergisi 2024-06, Vol.28 (1), p.103-123
1. Verfasser: Yılmaz, Lokman
Format: Artikel
Sprache:eng
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Kur’ân-ı Kerîm lafızlarının eda keyfiyetlerini ihtiva eden kıraatler İslâmî ilimlerin birçoğunun önemli mevzuları arasında yer almaktadır. Özellikle tefsir ilminin temel konularından olan kıraatler söz konusu ilmin sembol şahsiyetlerinden olan Zemahşerî’nin (öl. 538/1144) tefsirinde de kayda değer bir yer işgal etmektedir. el-Keşşâf tefsirinde kıraat ihtilaflarına sıkça müracaat eden Zemahşerî’nin kıraatler konusundaki yaklaşımı kendisinden sonraki müfessirleri de etkilemesi yönüyle önem arz etmektedir. O, ele aldığı kıraatlerin bazen hüccet bazen de nispet yönüne temas etmektedir. Kıraatlere daha çok lügavî açıdan yaklaşan Zemahşerî, ilgili kıraatlerin özellikle dilde hüccetliği üzerinde durmaktadır. Bununla birlikte çoğu zaman bahse konu ettiği telaffuzla okuyan isimleri zikretmeyi de ihmal etmemektedir. Onun zikrettikleri arasında sahih kıraat sahibi imamlar (kıraat-i aşere imamları), şâz kıraat imamları ve seleften kıraati ile meşhur şahıslar yer almaktadır. Müfessirin bu tavrı onun meseleye vukûfiyetini de ortaya koymaktadır. el-Keşşâf’ta sahih kıraatlerin yanında birçok şâz kıraate de yer verilmektedir. Müfessir zaman zaman -sahih olsun şâz olsun- bazı telaffuzların naklî temeline de inmekte, ilgili telaffuzu tâbiîne, sahabeye hatta Hz. Peygamber’e nispet etmektedir. Ancak bu nispet esnasında bir sorun göze çarpmaktadır. O da söz konusu telaffuz şekillerinin sıhhati meselesidir. Zira bir kıraatin sahih olabilmesi için onun kıraatçiler nezdinde makbul bir senetle gelmesi, Arapça’ya ve Hz. Osman tarafından yazdırılan mushaflardan birinin imlasına uygun olması gerekmektedir. Müfessir birçok yerde sadece “Hz. Peygamber’in kıraati bu şekildedir.” gibi kesin ve net ifadeler kullanmakta, ele aldığı telaffuz şekli hakkında bir değerlendirme ya da bir kaynağa atıfta bulunma ihtiyacı hissetmemektedir. Mevzubahis tefsirde Hz. Peygamber’in okuduğu söylenen şâz kıraatler Yazma Eserler Kurumu (YEK) tarafından neşredilen Keşşâf Tefsiri mütercimlerinin de dikkatini çekmiş, konuyu değerlendirdikleri “el-Keşşâf’ta Kıraatler” başlığı altında şu cümleye yer vermişlerdir: “Bunların en ilginci herhalde Hz. Peygamber’e nispet edilen -fakat mütevâtir kıraatlerde yer almayan- kıraatlerdir.” Bu tespit, el-Keşşâf’ta yer alan bu kıraatlerin derinlemesine incelenmesini gerekli kılmaktadır. Ancak önemine rağmen ilgili konuda yapılmış bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu çalışmada el-Keşşâf tefsirinde Hz. Peygamber’e nispet edilen kıraatlerin tespit, teyit ve tenkidi hedeflenmekted
ISSN:2528-9861
2528-987X
DOI:10.18505/cuid.1414204