Kumar oynama bozukluğu tanısı olan hastalarda, anksiyete, depresyon, ruminasyon ve dürtüsellik

Amaç: Bu çalışmanın amacı kumar oynama bozukluğu tanısı olan hastalarda, kumar oynama davranışı, anksiyete, depresyon, ruminatif düşünceler ve dürtüselliğin değerlendirilmesi ve sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bir bağımlılık polikliniğine başvuran, DSM-5’e göre kuma...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Cukurova Medical Journal 2018-12, Vol.43 (3), p.1-1
1. Verfasser: Altıntaş, Merih
Format: Artikel
Sprache:eng ; tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Amaç: Bu çalışmanın amacı kumar oynama bozukluğu tanısı olan hastalarda, kumar oynama davranışı, anksiyete, depresyon, ruminatif düşünceler ve dürtüselliğin değerlendirilmesi ve sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bir bağımlılık polikliniğine başvuran, DSM-5’e göre kumar oynama bozukluğu tanısı alan 18-65 yaş arası 30 erkek hasta örneklem grubunu, aynı merkeze kumar dışı nedenlerle başvuran hasta yakınlarından oluşan 30 erkek kontrol grubunu oluşturdu. Katılımcılara South Oaks Kumar Tarama Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği, Ruminatif Düşünceler Ölçeği ve Barratt Dürtüsellik Ölçeği uygulandı. Bulgular: Beck depresyon, Beck anksiyete ve ruminatif düşünceler puanları kumar oynama bozukluğu tanılı hastalarda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek saptandı. Kumar oynama bozukluğu tanılı hastaların, motor Barratt dürtüsellik puanları kontrol grubundan anlamlı oranda daha yüksekti. Tasarlanmamış Barratt dürtüsellik puanları ise kontrol grubunda daha yüksek bulundu. Sonuç: Kumar oynama bozukluğu kişisel, ailevi ve sosyal birçok olumsuz sonuca neden olmaktadır. Tedaviye başvurunun genellikle kumar oynama sorunu için değil, kumarın neden olduğu diğer ruhsal problemler nedeniyle olduğu dikkat çekmektedir. Bu kişilerde anksiyete, depresyon gibi eştanıların sorgulanması, hastalığın ruminatif karakteri ve dürtüsel tutumla olan birlikteliğinin tedavi planlamasında gözönünde bulundurulması ve bağımlılık ekseninde daha bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması önemli görünmektedir.
ISSN:2602-3032
2602-3040
DOI:10.17826/cumj.356820