XVI. asır şairlerinden Emîrî’nin Mergûbu’l-Kulûb tercümesi

Hayatı hakkında tezkire ve diğer biyografi kaynaklarında bilgi bulunmayan Emîrî, 16. yüzyıl şairlerindedir. Şairin soyu, anne ve baba tarafından köklü ailelere dayanmaktadır. Babası Musâ Paşa, İsfendiyarlı Kızıl Ahmed’in oğludur. Annesi Ala Hanım ise Osmanlı sadrazamlarından Pîrî Mehmed Paşa’nın kız...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi 2019-03, Vol.2019 (89), p.147-167
1. Verfasser: Akpınar,İsa
Format: Artikel
Sprache:ger ; tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Hayatı hakkında tezkire ve diğer biyografi kaynaklarında bilgi bulunmayan Emîrî, 16. yüzyıl şairlerindedir. Şairin soyu, anne ve baba tarafından köklü ailelere dayanmaktadır. Babası Musâ Paşa, İsfendiyarlı Kızıl Ahmed’in oğludur. Annesi Ala Hanım ise Osmanlı sadrazamlarından Pîrî Mehmed Paşa’nın kızıdır. Küçük yaşta devlet hizmetine giren Emîrî, zamanla yükselerek sancak beyi olmuştur. 1579 yılında idârî görevlerinden ayrıldıktan sonra memleketi Bolu’ya dönmüş ve hayatının son dönemlerinde şiirle ilgilenmeye başlamıştır. Yaklaşık on yıl gibi kısa bir zaman zarfında, dört divan ve on dört mesnevi vücuda getirmiştir. Şiirlerinde Türkçe ve Farsçayı aynı düzey ve yoğunlukta kullanan Emîrî, döneminin velut şairlerinden olmakla birlikte edebiyat çevrelerinde tanınmamaktadır. Emîrî’nin neşre hazırladığımız mesnevisi, Şems-i Tebrîzî’ye atfedilen Mergûbu’l-Kulûb’un tercümesidir. Mergûbu’l-Kulûb, tasavvufî zemînde kaleme alınmış bir nasihat-nâmedir. Didaktik özellik gösteren bu eser, tasavvuf yolununun sâliklerine rehber olmak üzere yazılmıştır. 150 beyitten oluşan bu eserde ayet ve hadis alıntılarına da yer verilmiştir. Mergûbu’l-Kulûb Türkçeye ilk kez Emîrî tarafından manzum olarak çevrilmiştir. Fatih Kütüphanesi, 3780 numaralı yazmada bulunan mesnevi, 187 beyitten oluşmaktadır. Bu makalede evvelâ, Emîrî’nin hayatı ve eserleri hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Daha sonra Mergûbu’l-Kulûb adlı mesnevinin kime ait olduğu problemi üzerinde durulmuş ve eserin hususiyetlerinden bahsedilmiştir. Ardından Emîrî’nin tercümesi tanıtılarak yapı ve içerik yönünden değerlendirmelerde bulunulmuştur. Son olarak tercümenin traskripsiyonlu metni verilmiştir.
ISSN:1306-8253
2147-9895
DOI:10.31624/tkhbvd.2019.39