Karia Bölgesi’nde Yeni Bir Erken Tunç Çağı Merkezi: Çapalıbağ

Karia, Batı Anadolu’da Erken Tunç Çağı açısından çok az araştırılmış bir bölgedir. Bu nedenle, kazılarda elde edilmiş arkeolojik verilerin değerlendirilmesi, bölge açısından özel bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Muğla Müzesi tarafından Yatağan ilçesindeki kömür havzasında yürütülen kurtarma kazı...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Edebiyat Fakültesi dergisi (Hacettepe Üniversitesi) 2020-06, Vol.37 (1), p.195-219
Hauptverfasser: Sabiha Pazarcı, Umay Oğuzhanoğlu
Format: Artikel
Sprache:ger
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Karia, Batı Anadolu’da Erken Tunç Çağı açısından çok az araştırılmış bir bölgedir. Bu nedenle, kazılarda elde edilmiş arkeolojik verilerin değerlendirilmesi, bölge açısından özel bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Muğla Müzesi tarafından Yatağan ilçesindeki kömür havzasında yürütülen kurtarma kazılarında, Çapalıbağ Mevkii’nde açığa çıkarılan Erken Tunç Çağı mezarlarından elde edilen veriler ve Karia Erken Tunç Çağı içerisindeki yeri değerlendirilmeye çalışılmıştır. Tek örnek hariç tamamı pithos ve çömleklerden oluşan 19 adet mezar, bunların içinden ve çevresinden ele geçirilmiş olan seramik örnekleri ve metal buluntular değerlendirmeye alınmıştır. Mezarlığın kuzey kesiminin ETÇ IA’da, güney kesiminin ise ETÇ IB/IIA sürecinde kullanım gördüğü anlaşılmıştır. Seramik örnekleri içerisinde, Kalkolitik Çağ’dan başlayan bazı geleneklerin devam ettiği, Karia için karakteristik olan Geç-ETÇ II unsurlarının ise henüz ortaya çıkmadığı dikkat çekmektedir. Tamamı ETÇ IB/IIA evresine ait olan az sayıdaki metal buluntular, altın, gümüş ve bakır/bakır alaşımı kullanımının ve özellikle de kaplama tekniğinin bölgede erken bir süreçte kullanıldığını göstermesi açısından ilgi çekici sonuçlar vermiştir. Mezarlardan alınan mutlak yaşlandırma sonuçlarına göre, mezarlığını MÖ 3100-2600 aralığına tarihlendirilmesi mümkün olmuştur.
ISSN:1301-5737
DOI:10.32600/huefd.682373