İLKÖĞRETİM OKULLARINDA STANDART BİR KORUYUCU YÖNTEM OLARAK FIRÇA İLE FLOR JEL UYGULAMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ: DÖRT YILLIK ALAN ÇALIŞMASI SONUÇLARI

Amaç: Bu çalışma; bir il merkezindeki tüm ilköğretim okullarını kapsayan, basitleştirilmiş bir koruyucu diş hekimliği yöntemi olan “Fırça ile florlu jel” uygulamasının orta ve uzun süreçteki etkilerinin değerlendirilmesi amacıyla planlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: 2007 yılında Kırıkkale ili merkezine...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Cumhuriyet Dental Journal 2015-02, Vol.18 (1), p.37-46
Hauptverfasser: Çoruh Dülgergil, Ertuğrul Ercan, Mehmet Dallı, Mehmet Hamidi, Özge Türkoğlu
Format: Artikel
Sprache:eng ; tur
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Amaç: Bu çalışma; bir il merkezindeki tüm ilköğretim okullarını kapsayan, basitleştirilmiş bir koruyucu diş hekimliği yöntemi olan “Fırça ile florlu jel” uygulamasının orta ve uzun süreçteki etkilerinin değerlendirilmesi amacıyla planlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: 2007 yılında Kırıkkale ili merkezine bağlı ilköğretim birinci sınıfta öğrenim gören çocuklardan, çalışma ve kontrol grubuna eşit dağılmak üzere toplam 480 çocuk çalışmaya dâhil edildi. Çalışma grubuna %2’lik nötral florlu jelin diş fırçası ile çocuklara birebir fırçalatılması (brush-on gel application) yöntemi ile yılda 4 defa ve 3 yıl boyunca olmak üzere toplam 12 uygulama yapılırken, kontrol grubuna ise yılda en az bir kere sınıf ortamında fırçalama eğitimi verildi. Grupların başlangıç, birinci, ikinci ve dördüncü yıl muayeneleri Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) muayene kriterlerine göre gerçekleştirildi.Bulgular: Grupların başlangıç, birinci ve ikinci yıldaki DMFT değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık mevcut değilken, dördüncü yıldaki DMFT değerleri (sırasıyla 0,33±0,72 ve 0,69±1,15) arasında anlamlı farklılık bulundu (p=0,001). Grupların başlangıç ve ikinci yıldaki çürük yaygınlık yüzdeleri arasında anlamlı farklılık gözlenmezken, ikinci ve dördüncü yılındaki çürük yaygınlık yüzdeleri arasında anlamlı farklılık mevcuttur (sırasıyla p=0,049 ve p=0,004).Sonuç: İlköğretim okullarında gecikmiş tip hijyen eğitiminin de verilebildiği basitleştirilmiş koruyucu uygulamalar, çürük artışının kontrol altına alınabilmesi açısından bir fırsat oluşturabilir. Bununla beraber bu tip basit yöntemler, yüksek çürük riskli hastalarda yetersizdirler ve risk bazlı koruyucu yöntemlerin desteğine ihtiyaç duyarlar.
ISSN:1302-5805
2146-2852
DOI:10.7126/cdj.58140.5000046185