Comparison of Histopathological Characteristics of Laryngeal Squamous Cell Carcinoma in Turkish and Syrian Patient Populations

Objectives: This study aimed to identify the differences between the tumors and their histopathological characteristics in the materials obtained by laryngectomy performed because of laryngeal squamous cell carcinoma (LSCC) in Turkish and Syrian patient populations. Material and Method: Our study has a retrospective design. The present study included all the patients who were diagnosed with squamous cell carcinoma between January 2010 to January 2021 and underwent laryngectomy in our institute. Medical records, pathology and radiology reports were reviewed. Demographic and histopathological factors were statistically compared between Turkish and Syrian groups. Results: Of 93 cases included in our study, 53 (57%) were Syrian while 40 (43%) were Turkish citizens. We have determined no statistically significant difference between two patient groups. Conclusions: Hatay is a geography that Syrians were familiar with its culture before the war and both societies are exposed to the same environmental conditions. Therefore, we might have found no significant difference between the demographic and histopathological characteristics of laryngeal cancer in Turkish and Syrian patient populations. Amaç: Bu çalışmada, Türk ve Suriyeli hasta popülasyonlarında laringeal skuamöz hücreli karsinom (LSCC) nedeniyle yapılan larenjektomi ile elde edilen materyallerdeki tümörler ve histopatolojik özellikleri arasındaki farklılıkların belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız retrospektiftir. Bu çalışmaya Ocak 2010-Ocak 2021 tarihleri arasında skuamöz hücreli karsinom tanısı alan ve kendi merkezimizde larenjektomi uygulanan tüm hastalar dahil edildi. Tıbbi kayıtlar, patoloji ve radyoloji raporları incelendi. Türk ve Suriyeli gruplar arasında demografik ve histopatolojik faktörler istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamıza dahil edilen 93 olgunun 53'ü (%57) Suriyeli, 40'ı (%43) Türk vatandaşıydı. İki hasta grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptamadık. Sonuç: Hatay, Suriyelilerin savaştan önce de kültürüne aşina olduğu ve her iki toplumun da aynı çevre koşullarına maruz kaldığı bir coğrafyadır. Bu nedenle Türk ve Suriyeli hasta popülasyonlarında larinks kanserinin demografik ve histopatolojik özellikleri arasında anlamlı bir fark bulamamış olabiliriz.