Almanca ve Türkçede Adın Belirtme Durumu

Bu çalışmanın amacı Almanca ve Türkçede adın belirtme durumunu karşılaştırmalı olarak incelemek, benzerlik ve farklılıklarını ortaya çıkarmak ve Almanca öğrenen Türkler için bu konudaki öğrenme zorluklarına çözüm önerileri geliştirmektir. Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde adın belir...

Ausführliche Beschreibung

Gespeichert in:
Bibliographische Detailangaben
Veröffentlicht in:Selçuk Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi edebiyat dergisi 2018-12 (40), p.159-170
Hauptverfasser: Zeki Uslu, Ayşe Uyanık
Format: Artikel
Sprache:eng
Schlagworte:
Online-Zugang:Volltext
Tags: Tag hinzufügen
Keine Tags, Fügen Sie den ersten Tag hinzu!
Beschreibung
Zusammenfassung:Bu çalışmanın amacı Almanca ve Türkçede adın belirtme durumunu karşılaştırmalı olarak incelemek, benzerlik ve farklılıklarını ortaya çıkarmak ve Almanca öğrenen Türkler için bu konudaki öğrenme zorluklarına çözüm önerileri geliştirmektir. Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde adın belirtme durumu her iki dilde de ayrıntılı olarak incelenmektedir. Adın belirtme durumunda iki dil arasındaki en belirgin fark nesnenin belirtililik özelliğinde ortaya çıkmıştır. Türkçe tümcede nesne ekli ya da eksiz bulunabilmektedir. –İ ekini alan nesne belirtilidir. Almancada ise nesne ister belirtili ister belirtisiz olsun artikeli mutlaka Akkusativ durumda çekimlenmek zorundadır. İkinci bölümde öğrenci uygulamalarına yer verilmiştir. Öğrencilere çalışma kağıdı dağıtılmış ve üç farklı değişkende adın belirtme durumunu kullanma başarıları ölçülmüştür. Tümce kurmada ve Türkçeden Almancaya çeviride “ein” belirsiz artikelinin Akkusativ durumda çekimlenmemesi, Almancadan Türkçeye çeviride ise belirtisiz nesneye “–İ” ekinin getirilmesi en sık yapılan hatalar olarak bulunmuştur. Hatalar çözümlendiğinde bunların yalnızca Türkçe ile Almancanın yapısal farklılığından kaynaklanmadığı, birinci yabancı dil olarak öğrenilen İngilizcenin de etkisi olduğu anlaşılmıştır. Bu sonuçlara göre öğrencilerin dillere daha çözümleyici yaklaşmasının sağlanması ve dil bilinci oluşturulması yönünde çaba harcanması gerektiği ortaya çıkmıştır.
ISSN:2458-908X
2458-908X
DOI:10.21497/sefad.515248